Prof.Dr.Bilal Sambur Yazdı: Onur Şener: Müzisyeni veya Bülbülü Öldürmek
İnsanın ahlakı insanla bitmemeli, evrene yayılmalıdır; bir parçası olduğu büyük hayat zincirinin yeniden farkına varmalıdır...
Felsefe, genellikle derin ve karmaşık bir disiplin olarak algılanır.
*Prof. Dr. Mustafa Çevik
Felsefe, genellikle derin ve karmaşık bir disiplin olarak algılanır.
Çoğu insan, felsefenin yalnızca akademik bir uğraş olduğunu ve yalnızca belirli bir entelektüel düzeye sahip kişilerin anlayabileceği bir konu olduğunu düşünür.
Ancak bu algı, felsefenin aslında çok daha erişilebilir ve herkesin yapabileceği bir etkinlik olduğunu gözden kaçırıyor.
Felsefe, doğuştan gelen bir yetenekle ilgili olabilir ve temelinde insanın düşünsel kapasitesini geliştiren bir süreç yatmaktadır.
Bu nedenle, çocuklara felsefe öğretmek hem sözel hem de sayısal becerilerinin gelişmesine büyük katkı sağlar.
Felsefe, kelime anlamıyla “bilgelik sevgisi” olarak tanımlanır.
Bu tanım, felsefenin karmaşıklığının sadece yüzeysel bir izlenim olduğunu gösterir. Aslında felsefe, yaşamın anlamı, doğru ve yanlış arasındaki sınırlar, adalet ve özgürlük gibi temel konuları sorgulamak üzerine kuruludur.
Bu tür sorular, her yaştan insanın doğal olarak sorduğu sorulardır ve bu yüzden felsefe, her bireyin erişebileceği bir düşünme biçimidir.
Çocuklara felsefe öğretmek, onların düşünsel becerilerini geliştirmenin en etkili ve doğru yöntemidir.
Felsefe, çocukların analitik düşünme, problem çözme ve yaratıcı düşünme yeteneklerini güçlendirir.
Sözel ve sayısal metinleri ve soruları anlama ve yorumlama becerisi, felsefi düşünmenin temel taşlarıdır.
Çocuklar felsefi sorgulamalar aracılığıyla argüman oluşturmayı, hızlı ve etkili düşünmeyi, çeşitli bakış açılarını değerlendirmeyi ve mantıklı sonuçlara ulaşmayı öğrenirler.
Bu beceriler, sadece felsefi konularla sınırlı kalmaz; aynı zamanda çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları çeşitli sorunları çözme yeteneklerini de artırır.
Türkiye’deki sınav sisteminin yapısı düşünüldüğünde, felsefi düşünmenin avantajları daha da belirgin hale gelir.
Özellikle sınavlarda yeni nesil soruların artışı, öğrencilerin hız ve beceri geliştirmesini gerektiriyor.
Felsefi düşünme yeteneği, çocukların bu tür sorularla başa çıkabilme kapasitelerini artırır.
Felsefi yaklaşımlar, öğrencilerin metinleri daha iyi analiz etmelerine ve yorumlamalarına yardımcı olur. Bu da sınavlarda daha başarılı olmalarına katkıda bulunur.
*Felsefi Danışmanlık Derneği Başkanı
İnsanın ahlakı insanla bitmemeli, evrene yayılmalıdır; bir parçası olduğu büyük hayat zincirinin yeniden farkına varmalıdır...
Mustafa Kemal Paşa, 1 Nisan 1922 Cumartesi günü Ilgın’a geçmiştir. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Ilgın’a geldiğinde not defterine şunları yazmıştır: “1 Nisan 1338 (1922), Yeni araçların, yeni olağan kanunların..
Bu ülkede en az yarım asırdan beri saz ve türkü denince ilk akla gelen isim Neşet Ertaş’tır. Çünkü sazı türküye, türküyü saza, kendisini de her ikisine birden bu kadar yakıştıran...
Demokrasi, önce insan haklarına saygının yükümlülüğü ile başlar...