GÜLSÜN YAĞIZER
Sanat, insanlık tarihinin en güçlü ifade araçlarından biri olmuştur. Ressamın fırçasında, şairin dizelerinde, müzisyenin notalarında ya da yönetmenin karelerinde, çağın ruhu yankılanır. Güncel olaylar ise bu ruhun hammaddesidir; sanat, onları...
Eski denilince nostaljik olan gelir insanın aklına. Fakat benim anlatmak istediğim maziye gitmek veya nostalji yapmak değil...
Son haftalarda ülkenin gündeminde Narin cinayeti yer etmişken toplumun içinde yaşadığı çürümüşlüğü...
Toplumun içinde bulunduğu çağın gereksinimleri çok boyutlu olsa da sanatın kendi yerini bulması güç olmamaktadır. Kültürel miras içinde bulunduğumuz dönemi değiştirip dönüştürmektedir.
Milenyum çağı denilen yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren her türlü sanat kavramı sorgulanır oldu. Özellikle sanat kendi işlevini tam olarak yerine getirmemekte...
Zenginlik üzerine kurulan kurmaca hikayeler, kadın ve erkek karakterlerin Davut Heykeli misali estetize edilmesi, günümüz dizi senaristlerin kusursuz olanı betimleme hastalığı sanki.
Daha önceki yazımda dizilerin toplumumuz üzerindeki etkisine değinmiştim.Diziler ve filmler kendimize ayırdığımız önemli vakitlerdir. Çünkü kurgulanmış bir hikâyeyi kendi hikayemize bağlıyoruz. Diziler bazı kitlelerde yeri o kadar başka ve...
Varoluşsal boşluğun en temel nedeni bireyin kendine ait öz kaynağının olmamasıdır. Varoluşsal dinamikler dışsal faktörler üzerine kurulduğunda ve bu dışsal varlıklar ortadan kalktığında kişi kendini denizin ortasında savunmasız ve boğuluyor...