Kıymetli YolcuTV Haber okuyucuları,
Bu hafta ki yazımda Bursa ve kongre turizmindeki payından bahsedeceğim.
Ekim ayının 18 ve 19’ unda konuşmacı olarak Ankara’ da bir kongreye katıldım. Kongre Adli Belge İncelemeciler Derneği’ nin 4. Ulusal Adli Belge İnceleme Kongresi idi. Önce söz konusu alanı biraz tanıtıp, akabinde yazı konuma döneceğim.
Ülkemizde ve tüm dünyada imza sahtecilikleri, belge sahtecilikleri ve kıymetli kağıt-ehliyet-pasaport-seyahat belgesi, oturum kartı vs sahteciliklere rastlanmakta. Söz konusu elyazısı ve imza incelemeleri ile sahtecilikleri değerlendirerek, hukuk mercilerine hizmet sunan alana Adli Belge İncelemesi deniyor. İcra olunan bu çalışma alanında yer alan kişilerden oluşan Sivil Toplum Kurulu’ şu da Adli Belge İncelemesi Derneği. Söz konusu dernek de periyodik olarak bilimsel etkinlikler tertip ediyor. Söz konusu derneğin bu yıl ki kongresi Ankara’ da idi. Ben de bu kongrede yer alan bir panelde “Adli Belge İncelemecinin Standartları” başlığında bir konuşma yaptım.
https://www.abider.org.tr/abikon-2024/
Kısaca bu kongrede hangi konular ele alındı ona bakarsak; Elyazısı ve imza incelemelerinin Ankara’ da ki yüksek mahkeme olan Yargıtay’ a yansıyan konuları, tahrifatlar (belgeye ekleme, çıkarma, silme vs sahtecilikler), çakışan imzalar, açığa atılan imzanın başka amaçla kullanılması, yazı yaşı tayininde mürekkep analizi, ülkemizde elyazısı ve imza incelemesi alanında sık rastlanan sahtekarlık tipleri gibi çok sayıda teknik tartışma masaya yatırıldı. Ancak benim bu yazıda üzerinde durmak istediğim konu şu;
Tıp alanı büyük kongrelerin yapıldığı toplantılara sahip. Adli tıp alanındaki toplantılara katılanların sayısı daha az. Çünkü ülkedeki çocuk doktoru ya da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı sayısı ile mukayese edildiğinde adli tıp alanı çalışanı sayısı daha az. Bu sebeple tıbbın diğer alanlarının kongreleri daha ziyade Antalya, İstanbul ya da KKTC gibi büyük otel kapasitelerinin ve toplantı salonlarının bulunduğu yerlerde yapılıyor. Halbuki adli tıp alanını ilgilendiren kongrelere katılan kişi sayısı o denli fazla değil. Öyle olunca da adli tıp kongrelerine Bursa rahatlıkla ev sahipliği yapabilir.
Sağlıkta, sağlık turizmi diye bir alan var. Ülkemizde oldukça da etkili ve dünya çapında ses getiren bir alan. Dünyanın pek çok ülkesinden insanlar ülkemize saç ektirmeye, estetik cerrahi uygulamalarına, diş tedavilerine, göz operasyonlarına, diş tedavilerine, organ nakline vs geliyor. Mesela Antalya modern diş tedavi kliniklerinin varlığı konusunda büyük bir başarı yakalamış. İstanbul’ da sağlık turizminin her alanında iddialı bir il. Ancak Bursa gördüğüm kadarı ile sağlık turizmi konusunda hak ettiği potansiyeli yakalayamamış.
Benzer olarak kongre turizmi de turizm sektöründe önemli bir kazanç kapısı. Elbette kongre turizminde de en önde gelen alan sağlık ile ilgili kongreler. Gördüğüm kadarı ile Bursa kongre turizmi konusunda da hak ettiği potansiyeli yakalayamamış. Halbuki Bursa’ nın coğrafi olarak konumlandığı yer, şehrin çağdaş yapısı hem sağlık turizminde ve hem de kongre turizminde daha iyi yerlere gelmesine olanak sağlayabilir. Mesela ben bunca yıllık adli tıp çalışma alanımda kongre amaçlı olarak sanırım sadece bir kez Bursa’ ya geldim ve hatırladığım o kongre de Kirazlıyayla-Uludağ’ da idi.
Sonuç itibari ile gördüğüm kadarı ile Bursa gerek sağlık turizminden ve gerekse de kongre turizminden daha fazla pay alabilir. Elbette bunu sağlayabilmek için tüm paydaşların elele vermesi ve eşgüdüm ile çalışması, gayret göstermesi gereklidir. Çünkü her iki alanda da daha gelişkin bir seviyeye gelinmesi ilk etapta ulaşım sektörüne, konaklama sektörüne, istihdama ve tüm çevre esnafına büyük katkılar sağlayacaktır. Gerek kamu ve gerekse de özel sektör temsilcilerinin ve sivil toplum örgütlerinin de bıkmadan ve yorulmadan bu hususta çalışmayı arttırmaları ve mevcut çalışmaları da ilerletmeleri Bursa İlinin yararına olacaktır.
Bir daha ki hafta görüşmemiz temennim ile.
Yorumlar (0)