Atatürk’ün Devlet ve Ülkü Üzerine Düşünceleri
Atatürk'ün yukarıdaki sözleri, devlet yönetimi ile milletin ülküsü arasındaki derin ilişkiyi ele almaktadır...
Bazı olaylar vardır ki o olaylar neticesinde o il ülke tarihine geçer…
Kıymetli YolcuTV Haber okuyucuları,
Bazı olaylar vardır ki o olaylar neticesinde o il ülke tarihine geçer. Bursa’ da geçtiğimiz hafta içinde duruşma salonunda işlenen cinayet olayı ile ülke tarihindeki unutulmaz olaylar listesindeki yerini alacak. Önce olayı hatırlayalım;
26 yaşındaki bir genç alkol alınan bir eğlence merkezine gidiyor. Elbette alkol şişede durduğu gibi durmuyor. Alkolün bir özelliği vardır; cüreti arttırır. Bunun sebebi de şudur; Benliğimiz üç seviyedir; id yani alt benlik, temel güdülerdir. Yaşama güdüsü, savaşma, beslenme, ırkın devamı yani üreme gibi unsurlar. Ego yani benlik karşıdan başkalarının bizi gördüğü haldir. Superego yani üst benlik ise denetimdir. Yani bizim toplum içerisinde kurallara uygun yaşamımızı sağlayan denetim mekanizması. İşte alkol superegoyu ortadan kaldırır yani denetimimiz zayıflar. Daha rahat ve risk alır bir şekilde hareket ederiz. O sebeple alkollü ortamlar kişinin üzerindeki baskının kalkmasına sebebiyet verdiğinden bazen olumlu etki yapar, dostluklar daha sağlam hale gelir, kişilerin üzerindeki denetim yani zırh ortadan kalktığında yakınlık daha içten oluşur. Bazen ise bu denetimin ortadan kalkması kavga, cinayet ve sorunlara sebep olur. Bu sebeple şöyle bir söz vardır; alkollü ortamlar büyük dostlukları kurar veya yıkar. Elbette akıllı insanlar bu tür ortamlardan büyük dostluklar ya da rahatlama, deşarj olma çıkarırlar. Ama bazı insanlar da bu ortamda sorun yaratırlar, ölürler, öldürürler, öldürülürler. Hatta alkol kötüye kullanımında bir çeşit vardır ki ona da dipsomani denir, kişi sorun olmadan alkollü ortamdan uzaklaşmaz, yani sorun, maraza çıkana dek alkol almaya devam eder. İşte böyle bir ortamda yani alkol alınan bir eğlence merkezinde bu genç mekanın garsonları ve güvenlik görevlileri ile tartışmış ve tabanca ile iki garsonu (biri 21, diğeri 30 yaşında) ve bir güvenlik görevlisini (45 yaşında) yaralamış. 21 yaşında olan garson da aldığı yara sebebi ile tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş. Bu şahısları yaralayan genç 128 gün firardan sonra yakalanmış ve önce kendisi ve izleyen süreçte de kendisine yardım ettiği değerlendirilen babası tutuklanmış. Savcılık kasten öldürmeye teşebbüs sebebi ile baba ve oğul hakkında iddianame hazırlamış ve Bursa Adliyesinde Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama başlamış. Olay günü 21 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum olan garsonun eski özel harekat polisi olduğu belirtilen babası adliyeye yasalara aykırı bir biçimde silah sokmuş ve duruşma esnasında sanıkları yani baba ve oğulu öldürdü, olayda iki de jandarma personeli kafalarından aldıkları mermiler ile yaralandı ve Sağlık Bakanı’ nın ifadesine göre de durumları çok ciddi. Olay sonrası elbette cinayeti işleyen baba tutuklandı ve ona yardım eden ya da olayda ihmali olduğu düşünülen 10 kişi de şu an gözaltında imiş. Şimdi konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunmak istiyorum;
1- Alkol tehlikelidir, alkol şişede durduğu gibi durmaz ve alkol alımını bilinçli kişiler ile yapmak her zaman daha güvenlidir.
2- Kimse mağarada bulunmadı, herkesin bir ailesi var, o sebeple herkeste öç alma duygusu oluşuyor ve karşı gelişmeler yaşanıyor.
3- Buna benzer duruşma salonunda işlenen cinayetler ülkemizde sık değil. Adliye önünde, adliyeye girerken silahlı saldırı ile öldürülenler var. Ama adliye salonunda öldürülen benim hatırladığım bir Ankara’ da Danıştay saldırısı var ki o saldırıda da bir Danıştay üyesi hayatını kaybetmişti, üç de hakim yaralanmıştı, bir İstanbul Adalet Sarayı’ nda Cumhuriyet Savcısının rehin alınıp, rehin alan iki terör örgütü üyesi ile birlikte hayatını kaybettiği olay var. Ve bir de bu hafta Bursa da yaşanan olay. Yani söz konusu olay ülke tarihine geçmeye aday.
Youtube kanalım olan nevzatalkan1’ in 14.12.2024 tarihli yayınında konuyla ilgili Almanya’ da yaşanan dehşet bir olayı anlattım. Arzu edenler o videoyu da izleyebilir. Ancak sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Alkol gibi maddeler kararında kullanılmalı. Aksi halde yuvalar sönüyor, canlar gidiyor ve geri dönüşsüz zararlar meydana geliyor. Bir gün ki yazımda da sigara bağımlılığı konusuna değineceğim. O da kansere sebebiyet veren bir madde ve ancak görüyorum ki çok kişinin elinde. Hatta öyle gençler görüyorum ki ve sigaranın öyle bağımlısı olmuşlar ki, ağızda sigara eksik olamayacak bir biçimde ardı arkasına sigara içiyorlar. Sigara kokusunun içenin ve çevredekilerin üzerine sinmesini vs geçtim;
1- Kansere sebebiyet veren bir madde,
2- Bir ara oldukça etkili sürdürülen kapalı mekanlarda sigara içemezsiniz uygulaması artık gördüğüm ve tespit ettiğim kadarı ile boş verilmiş ve terk edilmiş.
Bir daha ki hafta görüşmemiz temennim ile
Bir yanıt yazın
Yorumlar (0)