Derviş oku ırak atar ha demeden cana batar..
Ayını ve gününü not etmeyi unutmuşuk fakat tarih 1997?yi gösteriyordu...
Son günlerde kimi çevrelerce Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde sıkıntı varmış gibi…
Son günlerde kimi çevrelerce Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde sıkıntı varmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadırlar. Bu durum ister istemez bir tedirginlik oluşturmaktaydı.
Azerbaycan Dışişleri sayın Ceyhun Bayromov’un 27 Ağustos 2024 tarihinde Ankara ziyaretiyle kardeş müttefik ülke ilişkileri üzerinde oluşturulmaya çalışılan puslu hava dağıldı. Sayın bakanım basın açıklamasındaki “Azerbaycan ile Türkiye’nin tutumu birdir. Bu, karşılıklı destek, stratejik ortaklık ve müttefiklik ilişkileridir. Böyle de devam edecektir.” ifadesi iki ülke ilişkilerini bozmak için fırsat bekleyenlere güzel ve yerinde bir cevap oldu. Burada özellikle belirtmek isterim ki, Azerbaycan ile Türkiye’nin ortak tutum sergilemesi sadece bir tercih değil, mevcut jeostratejik durumun yarattığı bir gereklilik, bir zorunluluktur. Bölgesel ve küresel gelişmeler dikkate alındığında iki ülkenin milli güvenlikleri ve ekonomik istikrarı için birlikte hareket etmeleri ve ortak tutum sergilemeleri kaçınılmazdır. Her iki ülke de bunun bilincindedir ve bu bilinç üzerine hareket etmektedir. Her iki ülke kardeşlik ve müttefiklik ilişkisi çerçevesinde hareket etmekte, yüksek düzeyde ve yoğun istişari mekanizmalar işlemektedir. Bunun dışında söylenenler eskilerin deyimiyle lafügüzaf ’tır.
Resmi görüşmelerden sonra yapılan basın açıklamasında her iki bakan da kullandıkları sözcükler ve verdikleri mesaj çok önemliydi. Bakanların açıklamaları iki ülkenin ilişkilerinde soğuma var deyip, bayram eden kesimleri ciddi bir şekilde üzdü. Sayın bakanlar kardeş ülke ilişkilerinde oluşturulmak istenen olumsuz algıyı yerle bir ettiler. İki kardeş ülke kamuoyunu iyi bilen biri olarak mesajların adreslerini ve etki alanlarını çok iyi tahmin edebiliyorum. Kardeş ülke ilişkilerinde soğuma var, Azerbaycan eksen değiştiriyor diye dedikodu çıkaranlara “Azerbaycan ile Türkiye’nin tutumu birdir. Bu, karşılıklı destek, stratejik ortaklık ve müttefiklik ilişkileridir. Böyle de devam edecektir.” ifadesiyle açık ve net cevap veren Bayramov, İkinci Karabağ Savaşı, Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin benzersiz olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini vurgulayarak, “Ülkemiz için tarihi öneme sahip bu dönemde kardeş ülkenin Cumhurbaşkanından sade vatandaşına kadar biz Azerbaycan’a tam desteğinin şahidi olduk. Bu siyasi ve manevi destek gücümüze güç kattı, Azerbaycan halkına moral verdi.” sözleri de son dönemde Azerbaycan’da Karabağ Zaferi’nden Türkiye’nin desteğini unutturmaya çalışan ya da hafife alan çevrelere tarihi bir cevap oldu.
Sayın Hakan Fidan, kardeş iki ülkenin ilişkilerini “Hepinizin bildiği üzere, Türkiye ile Azerbaycan, ortak tarih, kültür, dil ve kimlik temelleri üzerinde yükselen ve dünyada başka bir benzeri olmayan kardeşlik ilişkilerine sahiptir. Her iki ülke de daima “bir millet iki devlet” anlayışıyla hareket etmiştir. Birbirlerinin hem sevincini hem kederini paylaşmıştır. Bundan sonra da iyi günde ve kötü günde birlikte olmaya devam edecektir. Bu anlayış doğrultusunda, Karabağ’da 30 yılı aşkın süre devam eden haksız işgal döneminde Türkiye, sarsılmaz bir şekilde kardeş Azerbaycan’ın yanında durmuştur, bundan sonra da sarsılmaz bir şekilde durmaya devam edecektir… Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev’in 15 Haziran 2021 tarihinde imzaladıkları Şuşa Beyannamesiyle müttefiklik seviyesine yükselen Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini daha da ileriye götürmek için çalışmalarımızı aralıksız bir şekilde sürdürmekteyiz.” cümleleriyle veciz bir şekilde ifade ederek sayın Ceyhun Bayramov’un tespitleri teyit ettiler.
Kardeş ülke arasındaki ekonomik iş birliğine de değinen Bayramov, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticaret hacminin 2023’te 8 milyar dolar olduğunu, 2024’te de olumlu dinamiğin devam ettiğini kaydettiler. Enerji alanındaki iş birliğinin de önemli olduğunu vurgulayan Bayramov, “Azerbaycan ile Türkiye’nin enerji alanındaki işbirliği sadece iki ülkeye katkı sunmakla kalmadı, Avrasya’nın enerji haritasını değiştirdi.” diyerek iki ülke arasındaki stratejik işbirliğini vurgulamıştır. Sayın Bakanın da ifade ettiği üzere yakında tamamlanacak olan Iğdır-Nahçıvan-Kars Doğal Gaz Boru Hattı projesinin kardeş iki ülkeye ek imkanlar sağlayacaktır. Diğer taraftan Bakan, konuşmasında Orta Koridorun önemli arterlerinden biri olan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattının yıllık kapasitesinin 1 milyon tondan 5 milyon tona çıkarıldığını ifade ettiler. Sayın Fidan da “Bugün de Sayın Bayramov’la yaptığımız görüşmede kardeş ülkelerimiz arasındaki ilişkileri kapsamlı bir şekilde ele aldık ve ayrıntılı görüş alışverişinde bulunduk. Ekonomik ilişkilerimizin geldiği noktadan memnuniyet duyuyoruz. Enerji alanında iş birliğimizi ilerletirken, ortak çıkarlar temelinde ve bütüncül bir stratejiyle çalışmaktayız” ifadeleriyle iki kardeş iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin daha da geliştirilmesi yönünde iki ülkenin ortak çabasını vurgulamıştır.
Bölgede hem Azerbaycan hem de Türkiye açısından önemli konulardan biri de kuşkusuz Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden barış müzakereleridir. Sayın Bayramov barış müzakereleri sürecini “Karabağ Zaferi Güney Kafkasya’da yeni olanaklar açtı. Bölgede sürdürülebilir barış için tarihi şans mevcuttur. Barış müzakerelerinde olumlu gelişmeler var. Taslak metnin büyük kısmı üzerinde mutabakat sağlandı. Fakat hala Ermenistan anayasasında ve bazı hukuki belgelerinde Azerbaycan’a karşı toprak iddiaları bulunuyor. Ermenistan’ın Türkiye’ye karşı da toprak iddiaları bulunuyor. Barış sürecinin önündeki en büyük engel Ermenistan’ın ülkelerimize karşı toprak iddialarıdır. Diğer taraftan Ermenistan hızla silahlanıyor. Bazı ülkeler Ermenistan’ı silahlandırıyor. Bu çok yanlış politikadır. Bu politika bölgemiz için tehdit kaynağıdır. Tüm bu süreçleri izliyoruz. Bu gelişmelerle ilgili tüm işler Azerbaycan ile Türkiye arasında koordineli şekilde hayata geçiriliyor. Azerbaycan ile Türkiye’nin tutumu birdir. Bu, karşılıklı destek, stratejik ortaklık ve müttefiklik ilişkileridir. Böyle de devam edecektir. Ülkelerimizin bu politikaları bölgeye barış, huzur ve istikrar getirecektir.” ifadeleriyle özetledi. Sayın Bakanın da ifade ettiği üzere barış görüşmelerinin önünde en büyük engel Ermenistan Anayasası’nda toprak iddialarıdır. Bu iddialar Anayasa’dan çıkartılmadıkça barış sürecinden kesin bir sonuç elde edilmeyecektir. Yine sayın Bakan’ın ifade ettiği üzere Azerbaycan tarafından yürütülen barış müzakereleri çerçevesinde atılan adımlar Türkiye-Azerbaycan arasında koordineli şekilde hayata geçirilmektedir.
Sayın Fidan da “Bugünkü görüşmelerimizde Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın bir an önce tesis edilmesi yönündeki ortak temennimizi bir kez daha teyit ettik. Bu kapsamda Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden barış sürecinde kaydedilen gelişmeleri değerlendirdik.”ifadeleriyle sayın Bayramov’u teyit ettiler. Ayrıca sayın Fidan basın açıklamasındaki “Bölgesel ve küresel meseleler konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Türk Devletleri Teşkilatının kurumsal çalışmalarının güçlendirilmesi için daha neler yapılabilir o konuda bazı görüşlerimizi birbirimizle paylaştık. Ayrıca bölgesel bağlantısallık ve lojistik yollarıyla ilgili, kalkınma konularıyla ilgili de görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle İsrail’in Gazze’ye saldırısını ve tüm dünyanın gözleri önünde devam eden acımasız katliamı da hassasiyetle değerlendirdik” şeklindeki ifadeleri Azerbaycan ile Türkiye’nin ilişkileri müttefiklik seviyesinde devam ettiği ve iki ülkenin hem bölgesel hem de küresel düzeyde ortak tutum içinde oldukları bir daha teyit etmiştir.
Sonuç olarak Azerbaycan ile Türkiye İlişkileri Şuşa Beyannamesi ekseninde müttefiklik düzeyinde her alanda yoğun bir şekilde devam ediyor ve edecektir. Bu ilişki günü birlik bir ilişki olmayıp, iki ülkenin Milli Güvenlik politikalarıdır. Hem iki ülkenin milli güvenliği hem de bölgesel istikrar için bir ilişkinin güçlenerek devam etmesi zaruridir. O nedenle iki kardeş ülkenin ilişkileri daha da yoğunlaşarak devam edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.
Bir yanıt yazın
Yorumlar (0)