Hatırlayalım!
Türkiye 2023 yılına nasıl giriş yapmıştı?
Helalleşecektik ve refaha çıkacaktık. Yani yeni bir seçim algoritması içerisinde liderler, esiyor, gürlüyor, mangalda kül bırakmıyorlardı. Uçacaktık, kaçacaktık. Nerede dar gelirli ve mazlum varsa turnayı gözünden vuracaktı.
Seçimler yaklaştıkça EYT’liler bir nebze de olsa gecikmiş haklarını alacaktı. Tabi bunun yanında staj ve çıraklık mağdurları için de bir umuttu. Lakin umut fakirin ekmeği olmadı. Staj ve çıraklık mağdurlarına kapılar kapandı. Belki de başka bahara, çok özür dilerim başka seçime kaldı. Bekleyip göreceğiz. Gerçi umutlar kurumaya yüz tutsa da staj ve mağdurlarının seslerini duyurmak için hala geç değil.
Mayıs ayı geldi çattı. EYT rüzgarıyla ve helalleşme duygusuyla ile ülke seçime gitti. Türkiye reisicumhurunu 1.turda seçemedi ve 2.tura geçildi. İktidar genel olarak rahattı. Muhalefet ise söylem değiştirdi. Daha sert daha hırçın bir Bay Kemal çıktı piyasaya. Hem de öyle bir geldi ki sanki Babanın Oğlu Kemal gibiydi.
Helalleşme rafa kalktı Ben Kemal Geliyorum devam etti. Hem de masaya yumruğunu vura vura, elini kızarta kızarta, parmağını sallaya sallaya….Durum böyle olunca muhalefet adına kazanmak yine gerçekleşmeyen bir rüya olarak kaldı. Laf aramızda muhalefet de iktidar olmadığı için pek mutluydu. Ana muhalefet partisi baktı bu iş Kemal Bey ile yürümeyecek yeni bir lider seçelim bari dedi ve Kemal Bey ‘out’, Özgür Özel ‘in’ oldu. Muhalefet de 20 yılda değişimler olurken iktidar partisi aynı kaldı. Reisicumhur yine Recep Tayyip Erdoğan oldu.
Seçimler bitti vatandaş soluklandı. Yeni kabine hızlıca belirlendi. Vatandaşın iliğini kemiğini kurutan ekonomik krizi Cumhurbaşkanı da görmüş olacak ki ekonomi bakanını yeniledi. Günlerce süren pazarlıkların ardından makamın yabancısı olmayan Mehmet Şimşek yeniden ekonominin başına geçti. Adalete güven kalmadı diyenlerin dilinde tavuk tüyü bitmeye ramak kalmıştı ki Sayın Cumhurbaşkanımız imdadımıza yetişti Adalet bakanını da bir çırpıda değiştiriverdi. Adaleti hallettik halletmesine de sınırlar yol geçen hanına döndü. Çeteler ülkenin her yerinde cirit atıyor. Yerli ve milli çetelerimiz yetmiyormuş gibi bir de dışarıdan çete ithal ediyoruz. Uyuşturucu kullanma yaşı neredeyse anaokulu seviyesine düştü düşecek, dolayısıyla şu güvenliğe bir el atmak lazım dediler. Önce İçişleri sonra Milli Savunma Bakanlıklarını değiştirdiler.
En çok ses getiren ise Ekonomi Bakanı oldu. Zaten dünya ekonomi çevrelerinin de dört gözle beklediği Mehmet Şimşek, hemen çalışmalara başladı. İlk işi vergiyi tabana yaymak oldu. Öyle bir yaydı ki zamcıklar pardon güncellemeler peş peşe sıralandı. Hoşgörün bizi, dilimiz yeni jargona alışmakta güçlük çekiyor. Bütçe görüşmelerinde de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açıklamasında vatandaşı ezdirmedik dedi.
İçişleri Bakanı da hızlı başladı. 2023’ün 2.yarısı kolluk kuvvetlerinin yoğun mesaisi ile geçti. Yeterli mi göreceğiz. Kolluk kuvvetleri suçluyu yakalıyor, adalete sevkediyor. Bundan sonrası da karışık. Daha bir yol çizilemedi. Rota belirlendikten sonra su akacak yolunu bulacak. Aya yolculuk, Gabar petrolü, Karadeniz gazı derken 2023 bitti, 2024’e girdik.
2024’te de gündem yine seçim, yine seçim. Bir de staj ve çıraklık mağdurları var. Demek ki 2023’te bir yol alınamamış. Verilmiş sözler var. Çözülemeyen problemler var. 31 Mart’ta yapılacak Yerel Seçimlere de yine aynı sıkıntılarla boğuşa boğuşa gireceğiz. Vatandaş olarak alım gücü düşük. Yarım kalmış, kötürüm bırakılmış. EYT ve bir de helalleşme konusu gündem düşmemeli. Vatandaş beklentide. Bakalım büyüklerimiz neyi uygun görecek.
Şunu da belirtmek gerekiyor: Vatandaşımız maaşlara yapılan zamları az bulmuyor, oranlar çılgın oranlar fakat güncellemeler acımasız. Daha zamlı maaşını almadan her şey iki ay öncesinden güncellenmeye başladı. Bu güncellemeler en azından Şubat’ta olmalı gerekiyorsa!
Nerede kalmıştık? Büyüklerimiz Mecliste el kaldırıyorlar. Kimi evet kimi hayır diyor. Ya çekimserlik nedir yahu! Şunu bilin seçim günü her ne kadar adaylar önemli de olsa bu çekimser oy size de aynı şekilde dönecek. Son olarak staj ve çıraklık mağdurlarına hakları verilmeli. Kimse kusura bakmasın, Çocuklar bilemezdi de madem öyle siz büyükler prim alsaydınız. İşe gelince en ağır ve pis işler, hakkını vermeye gelince yok.
Yok öyle yağma!
Hakk’ın divanı var!
Haydi kalın sağlıcakla
Yorumlar (0)