Doç.Dr.Ömer Özbulut Yazdı: Eş İlişkileri ve Sorunlarına Yaklaşım…

*Doç.Dr. Ömer Özbulut

Aile: karı-koca ve çocuklardan oluşan toplumun temel ve çekirdek bir kurumudur.

Bu yazımda ailenin en önemli çatısını oluşturan eş ilişkilerini tartışacağız. Aktif ve sağlıklı dinleyici ve okuyucu dinlerken veya okurken kendisinde olan eksiklikleri görmeye çalışandır…Sizden beklentimiz şimdi okuduklarınızı öncelikli olarak kendimize bakan yönüyle değerlendirmenizdir.

Eşler arasında eşitliğe uygun davranmada problemli olanın hangi taraf olduğu üzerinde durmayacağım. Elbette bazı konularda erkekler bazı konularda da kadınlar eşitlik ilkesine uyum sorununu birbirlerine oranla daha fazla yaşarlar...

Eş olmada asıl olan kadın-erkek ayırmaksızın, kendimizi ifade ederek rol model olmak, kendimizi anlatmak, anlaşılmamızı sağlayarak karşılıklı benzeşmeyi artırmak olmalıdır. Yoksa rol model olmak, ben böyleyim sende böyle ol şeklinde anlaşılmamalıdır… Karşılıklı olunca zamanla orta yol bulunur ve benzeşmemiz artmış olur…

Genel olarak da kendimizi düzelterek karşı tarafı düzeltme veya önerilerde bulunmanın belki de eğitmenin daha kesin ve pozitif sonuç veren bir yaklaşım olduğu herkesçe bilinir…

Evlenme, kadın-erkek arasında kurulan ve nikah yoluyla çevreye ilan edilen evrensel bir olgudur. Bütün din ve kültürlerde olduğu gibi, İslâm dini de Müslümanların evlenip yuva kurmalarına, çoğalmalarına büyük önem verir. “Evleniniz, çoğalınız ben ahirette sizin çokluğunuzla övüneceğim” hadis-i şerifi başta olmak üzere evlilik kurumunun önemine işaret eden birçok  hadis, ayet veya deyiş vardır…

Resmi olarak evlenmenin temel amacı, insandaki en güçlü dürtü olan fizyolojik hazzın meşru dairede bilinir biriyle kontrolünü sağlamak ve neslin güvenli ve bilinir şekilde sürekliliğini devam ettirmektir. Diğer bir deyişle insanlığın, nesebi yani soyunun belli olmasını sağlamak, kurumsallığı oluşturmaktır..

Eşlik, karşılıklı yaşanan ve  eşit olmayı gerektiren bir olgudur… Teorik olarak hepimiz bunu böyle biliriz ancak pratikte yani yaşamımızda bunu uygulamakta çoğunlukla sorun yaşarız… Bunun nedenlerini bilmek ve evliliğin sağlıklı şekilde yürütülmesi için neler yapabiliriz?

Eşin anlamı; aynı yani eşitim olma durumu değil mi…? Anadolu’da yaygın kullanılan eşitim tabirini belki duymuşsunuzdur… Ne kadar açık anlatımı var değil mi…? Bir çatıda eşit kanatlarla kurulmaz mı…?

Evlilik niçin yapılır?

Kısaca mutlu olmak için diyebiliriz…Hatta mutluluğu kazanabilme, yaşayabilme potansiyeli en yüksek olgu olduğunu söyleyebilirim… Çünkü mutluluğun bütün kaynakları karşılıklı olarak bize bağlıdır… Biz istemedikçe hiçbir çevresel faktör ilişkimizin içinde yer alamaz… Ancak sahip olmak hayalini kurduğumuz çocuk, kariyer, zenginlik gibi şeylere sahip olmada; genetik, yaşadığımız coğrafya, içinde bulunduğumuz toplum, eğitim fırsatları gibi arttırabileceğimiz birçok çevresel faktörlerde bizim kadar etkilidir…

Evlilikte eşlerin mutlu  olmasının esasında mutlu etmek vardır…Yani mutlu ederek mutluluğu yaşama… Mesela bir tebessüm, bir buse, bir dokunuş… Elbette sevişme… Bunlar ne kadar hoşlandığımız şeyler olsa da temelinde eşimize verdiğimiz değer ve onu mutlu etme arzusu yoksa ve dolayısıyla oda mutlu olmuyorsa; kısacası olmayan o tebessüm, o buse bizi nasıl mutlu edebilir ki…? 

Bununla birlikte;

Mutlu bir evlilikte iletişim en Temel ilkedir...

Evlilikte eşlerin iletişime kendilerine ait doğrularla başlaması doğal olmakla birlikte hatalı ve eksiktir... Kendimizi ne kadar tanıyor, beklentilerimizin ne kadar doğru olduğuna inanıyorsak, eşimizin de kendisine ait doğrularının olabileceğini düşünerek iletişime geçtiğimizde kendimizi o kadar iyi anlatabilir, eşimizin beklentileri ile de ne kadar uyumlu olup olmadığımızı anlayabiliriz. 

Böylece doğrularımızı eşleştirme-karşılaştırma imkanımız olur, sonuç olarak da kaynaşma ve benzeşmelerimiz artmış olur…

 Sağlıklı iletişimle eşimize kendimizi anlatırken onu anlayıp dinlediğimizin mesajını verirken bizim için önemli olduğu duygusunu da katarak iletişimi başlatmak ve devam ettirmek gerekir. Böylece ailenin çatısını oluşturan eşler daha sağlıklı kaynaşır, benzeşir, uyumlu ve mutlu bir dayanışmayı yakalayabilirler.  

 Çatının kanatları aşağı-yukarı, sağa-sola kaymadan ve ayrık olmadan aile kurumunun güvenini sağlamış oluruz…

*Psikiyatrist / Psikoterapist