Güldal Mumcu Yazdı: Uğur Mumcu’nun Gazeteciliği
"Cumhuriyet, ne hükümet ne parti gazetesidir. Cumhuriyet, yalnızca cumhuriyetin, daha bilimsel ve yaygın tanımı ile demokrasinin savunucusudur" diyedek başladı usta kalem Cumhuriyet serüvenine...
İletişim, hayatımızın en temel ve vazgeçilmez unsurlarından biridir. Doğduğumuz andan itibaren etrafımızda olup bitenlerle ve dünyayla kurduğumuz bağ, iletişim yoluyla gerçekleşir. İletişimin temel amacı ise anlaşılır olmaktır.
* Doç. Dr. Zuhal AKMEŞE DEMİR
İletişim, hayatımızın en temel ve vazgeçilmez unsurlarından biridir. Doğduğumuz andan itibaren etrafımızda olup bitenlerle ve dünyayla kurduğumuz bağ, iletişim yoluyla gerçekleşir. İletişimin temel amacı ise anlaşılır olmaktır.
Gündelik yaşamımızdan profesyonel ilişkilerimize kadar her alanda iletişimin kritik rolü hem yaşam kalitemizi hem de mutluluğumuzu doğrudan etkiliyor.
Peki doğru ve etkili iletişim kurabiliyor muyuz, karşımızdakini ne kadar anlıyor ve kendimizi ne kadar anlatabiliyoruz? Karşımızdakini anlayabiliyor, kendimizi anlatabiliyor ve anlaşabiliyor muyuz?
Bu soruyu sorduğumuzda pek çoğumuz herkesin iletişim kurmayı bildiğini iletişim kurma becerisinin doğuştan getirdiğimiz bir özellik olduğunu ve herkeste var olduğunu söyleyecektir. Dolayısıyla genel kanı herkesin duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi becerebildiği yönündedir.
Peki gerçekte öyle mi?
Her ne kadar iletişim kurma becerileri insanın doğuştan gelen özellikleri arasında olsa da doğru ve etkili iletişim kurmak bireyin iletişim konusunda kendini geliştirmesiyle ve eğitimle alakalı bir durumdur. Eğer herkes iletişimi doğru bir şekilde gerçekleştirebilseydi gündelik hayatta basit iletişim problemleri ve bu problemlerin yarattığı sorunlarla bu kadar fazla yüz yüze kalmazdık.
Anlamak, anlaşılmak ve anlaşmak bu üç kavramı hayatımızda doğru şekilde uygulayabilmek o kadar da kolay değil aslında…
Etrafımıza baktığımızda insanlar sürekli anlaşılamamaktan, yanlış anlaşılmaktan ve insanlar arasındaki iletişimsizlikten yakınıyor. Bunun temel sebebi iletişimin ve daha özel olarak kişilerarası iletişimin doğru biçimde kurulamamasından kaynaklanır. Çünkü iletişim sadece sözlü veya yazılı ifadelerden ibaret değildir. Söz, yazı, jest, mimik ve beden dili kadar sessizlik de iletişimin bir parçasıdır. Doğru ve etkili iletişim ise, bu unsurların bilinçli ve uyumlu şekilde kullanılmasıyla mümkündür.
İletişim becerisi aile içi ilişkilerimizi, kurduğumuz arkadaşlıkları, eğitim hayatımızı, profesyonel iş ilişkilerimizi kısacası her türlü bireysel ve toplumsal ilişkimizi etkileyen temel bir unsurdur. Etkili iletişim kurmak, öteki insanlarla duygudaşlık kurmamızı, olaylar karşısında sağduyulu davranmamızı, duygu ve düşüncelerimizi düzgün biçimde ifade ederek sağlıklı ve güçlü ilişkiler kurmamızda belirleyicidir. Etkili iletişim kurabilmek ve sağlıklı ilişkiler sürdürebilmek için yaşam boyu öğrenmek ve iletişim kurma beceresini geliştirmek gerekir.
Etkili iletişim kurma becerisine sahip olmayan kişiler özel ve kamusal alanlarda iletişim engelleriyle karşılaşır, ilişkilerinde çatışmalar, profesyonel yaşamlarında sorunlar yaşarlar. Kısacası etkili ve sağlıklı iletişim kuramamak mutsuz, huzursuz ve problemli bir yaşamın temelinde bulunan belirleyici etkenler arasındadır.
Peki, bu etkili iletişim ve doğru iletişimin sırrı ne?
Yazıda vurgulandığı üzere doğru iletişimin temel amacı anlaşılır olmaktır. Anlaşılır olmanın yolu ise karşımızdakini anlamaktan geçer. Karşınızdakinin ne dediğini anlar ve ne istediğinizi bilirseniz ne yapmanız gerektiğine karar verebilir ve iletişiminizi doğru yönde kurabilirsiniz. Şöyle ki, iyi bir dinleyici aynı zamanda iyi bir anlatıcıdır. Bu sebeple iletişimin en önemli unsurlarından biri olan etkin dinleme becerimizi geliştirmekle ve karşımızdakini dikkatli biçimde dinlemeye başlamakla ilk adımı atabiliriz.
Hayatın her alanında önemli olan iletişim becerilerinin geliştirilmesi için temel iletişim becerileri, etkili iletişim becerileri, iletişim stratejileri, doğru ve etkili konuşma becerileri gibi derslerin ilköğretimden başlayarak bütün eğitim kurumlarının müfredatlarında yer alması ve iletişim eğitiminin iletişim fakülteleriyle sınırlandırılmaması gerektiğini buradan bir daha vurgulamak gerekir belki de…
İletişim kurma becerisinin ne kadar önemli olduğunu, iletişimin kişisel, sosyal ve profesyonel hayatımızdaki yerinin ne kadar kapsayıcı olduğunu küçük yaşlarda öğrenebilir ve öğretebilirsek ileride bunu daha da geliştirebilir ve uygulayabiliriz.
Eğitim kurumlarında iletişim becerisi kazanılır ve geliştirilirse medya okuryazarlığı, görsel okuryazarlık ve teknolojinin hayatımızda önemli bir yer edinmesiyle son dönemlerde sıkça duymaya başladığımız, dijital okuryazarlık becerilerinin kazanılması ve gelişmesi de mümkün olur.
Hayata eleştirel bakabilmenin, sorgulamanın ve analitik bir perspektifle olaylara yaklaşmanın ilk adımı doğru ve etkili iletişim kurmaktır. İletişim becerilerini etkili biçimde kullanmak başarı, huzur, sağlıklı ilişkiler ve sorun çözme kabiliyeti ile doğru orantılıdır.
Özetle iletişim eğitimi, bireylerin hem kişisel hem de profesyonel yaşamlarında başarılı ve tatmin edici ilişkiler kurmaları için hayati öneme sahiptir. Bireyin ailede başlayan iletişim süreci bütün yaşamı boyunca ona eşlik edecektir. Bu nedenle ilköğretimden başlayarak çocuklarımıza vereceğimiz iletişim becerileri derslerinin üniversitelerin bütün bölümlerinde belirli çerçevelerde devam etmesi bu becerinin kazanılması ve doğru uygulanması için çok önemlidir.
Eğer toplum olarak kendini doğru ifade edebilen özgüveni yüksek bireylerin yetişmesini istiyorsak iletişim becerilerine sahip kuşakların yetişmesi için iletişim eğitim – öğretimini önemsemeliyiz. İletişim eğitimine önem vermek ve eğitim kurumlarında iletişim eğitimlerini yaymak, yaşamın her alanında insanımız ve ülkemiz için olumlu sonuçlar doğuracaktır.
* Dicle Üniversitesi Radyo TV Sinema Bölüm Başkanı
"Cumhuriyet, ne hükümet ne parti gazetesidir. Cumhuriyet, yalnızca cumhuriyetin, daha bilimsel ve yaygın tanımı ile demokrasinin savunucusudur" diyedek başladı usta kalem Cumhuriyet serüvenine...
Efendim hayırlar feth olsun. Hepinizi muhabbetle selamlarım. Şimdi bir hususu düzelterek söze başlayalım. Tarihimizde 13. asır daima olumsuzluklarla anılmaktadır. İşin aslına bakarsanız bütün zaman ve mekânlar Cenâb-ı Hakk’ın celâl ve...
“Zengin olmak” anlayışı toplumun hemen hemen her kesiminde psikolojik bir dürtü, zihni bir meşguliyettir...
Türkiye’de geleneksel şehir, geleneksel toplumdan modern topluma geçiş hedefiyle birlikte değişmeye başlamıştır...