20-01-2025 00:32:48

Mustafa Muharrem Yazdı: Portrelere Göz Değer ya da Şaire Hücum

Şairin fotoğrafını boydan mı vermeli; vesikalık mı çekmeli? Ya da bir portre ressamına mı ısmarlamalı şairi? Peki, resimlemek istediğimiz şair haberdar mı bizim niyetimizden,
Mustafa Muharrem Yazdı: Portrelere Göz Değer ya da Şaire Hücum

 

Mustafa  Muharrem  / Şair-Yazar

Şairin fotoğrafını boydan mı vermeli; vesikalık mı çekmeli? Ya da bir portre ressamına mı ısmarlamalı şairi? Peki, resimlemek istediğimiz şair haberdar mı bizim niyetimizden, rıza gösterecek mi soyunduğumuz işe? Biz şairi analitik cümleler devvaresinde yoğurup büst haline getirebilir; hatta daha çaplı ve daha iddialı bir çabayla, tahlil kaidesi üstüne oturtulmuş görkemli bir heykel yontabilir miyiz şair hayatından? Neden şairi plastik bir verim objesi yapmak bu kadar kışkırtıcı , bu kadar çekici okur için? Acaba şairi bir mask olarak düşündüğümüzde, bu poetik akıl sahibini bir uluhiyet yüklemine mi kapatıyoruz farkına varmadan ve kutsallığı cismaniyet katına inerken şairi görünürleşmenin aracı seçmiş olmasına duyduğumuz gıptanın bir yansıması mı bu? Resimlenebilme özelliğine sıkıştırdığımız kişi, şairliğin imtiyazından sıyrılıp bizim gibi faniler arasına karıştırılmakla, acaba okurun intikam nesnesi  konumuna sürüklenmeyecek mi? Şairin de diğer insanlara benzer sıradanlıklarını örneklemeye niye ‘resim’den başlarız?

“İşte onun da bütün öteki kişilere eşit bir yönü var; bakın, resim konusu olabiliyor !” türü bir yargı kendi kanıt ögesiyle el ele, bize şairin kimliğini kolay yakalanabilir, kolay dondurulabilir ve incelenebilir kılan bir silahtır . Ama masumaneliği bu denli onulmaz yaralar açacak delicilikte ve keskinlikte namlusundan hayata mıhlayabilen başka bir silah yok : Hayli meşru , itiraz ihtimallerine bile şefkat sergilemekten geri durmayan bu hücum çeşidi, bir ahlak üslubudur ayrıca . Müstesna bir hüviyetin anlaşılmasını geciktiren koca dağları oyup, kavrayış tünelleriyle bizi o kişiliğin ufuklarına vaktinde yetiştirecektir. Böylece, zamanın önünde giden bir algı ile aramızdaki anakronizm pürüzü temizlenecek ; gerisinde kaldığımız duyuş treninin ilk somutlaşma istasyonunda bizi beklemesi sağlanacaktır. Poetik aklın zamansallığı ile biz okur taifesinin içinde çırpındığı,yüzdüğü,kulaç atıp debelendiği kronolojik sınırlar, bu yolla birleşik kaplar yasası basitliği içinde kaynaşacaktır.

Bir şairin portresini çözümlediğimizde, şiirine ait kara kutuyu da ele geçireceğiz demek ki. Demek ki biyografiyi yapıtın bazen enginde yittiği, bazen karaya oturduğu, bazen kıyısına çekildiği bir deniz bileceğiz merak atlası sayfalarında . Metinlerin karanlığında herhangi bir yanılgı çukuruna düşmemek, hata hendeğine yuvarlanmamak için hayat hikayesinin fenerini demek ki hiç bırakmayacağız elimizden . İmgeler ormanında beynimize yaşanmışlıkların çetelesi klavuz olacak demek ki . Gerçekliğin öbür yakasına yürümek için, biyografiyi bir patika gibi izleyeceğiz ve portre köprüsünden geçeceğiz güvenle . Hayat ile şahsiyet arasındaki ilmekleri ne kadar isabetli sökebilirsek, şairin hangi hünerli elde mekik olmak dışında bir suç işlemediğini kayıtlarımıza bağlayacağız . Hatta, bu tutumumuzu teorize edip şairin yaşantısına ilişkin detayları yöntemsel bir şaşmazlık ve ciddiyetle depolayacağız daha ileri giderek

Şaire mahsus bilgi- belge çokluğunda ne kadar  artımız varsa, bu isim hassasiyeti bankasından nemalanacağız da . Şair bizim entelektüel derinliğimizin hesap cüzdanına dönüşecek . Arada bir, adımızın podyuma çıkması gerektiğinde , mülkiyetimizdeki şair attığımız adımlara ritm veren  fon müziği olacak arkadan . Portresi üstünde eşinerek geçindiğimiz şair, nasılsa sayemizde unutulmuşluğun mahzeninde beklemeyecek ; tozlanmayacak . Nasılsa şair  yazarak mahremiyetini fesh etmeyi yeğlemiş ; sırlarına imajların, sembollerin, mecazların mintanını giydirmiş ; iç sesini kelimelerin başına çoban göndermiştir . Hele şair ölmüşse, nekrofili şehveti birden dizginleri sımsıkı kavrayıp tecessüs bahçesini hırsı yatışana kadar çiğner.

Diriler lehine mezar spikerliği üstlenenleri hep metodik bir bahane basar bağrına : Biyografik yöntem . Bu aslında bir ölüyü kolonileştirmek için uydurulmuş dirilere özgü oyunlardan biridir ve çok etkilidir . Hayata dair önemli ayrıntıları bir metnin, metinler serisinin arasına estetik bir hafiye, bir casus olarak salıvermek; çocukluk günlerinden, ilk gençlik çağından, okullardan, aşktan, meslek tercihinden, evlilikten bir sanatçı için muhbir fonksiyonlar türetmek her dönem ucuz ilgileri kolay  avlar.

  •   Etiket
  •   Okuma Bu haber 179 defa okunmuştur.

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI