18-11-2024 11:16:28 Son Güncelleme: 18-11-2024 12:26:28

Nadir İsmayilov Yazdı: Tüm Dünyanın Dikkati Azerbaycan'da

Bugünler bir tarihi olaya daha tanık oluyoruz. Türk dünyasının bir parçası ve modern Türk birliğinin...
Nadir İsmayilov Yazdı: Tüm Dünyanın Dikkati Azerbaycan'da



Nadir İsmayilov / Orta Asya ve Güney Kafkasya İfade Özgürlüğü Ağı (CASCFEN) Başkanı

Bugünler bir tarihi olaya daha tanık oluyoruz. Türk dünyasının bir parçası ve modern Türk birliğinin temel direklerinden biri olan Azerbaycan, dünya için özel önem taşıyan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin Taraflar Konferansının 29. oturumuna (COP29) ev sahipliği yapıyor. Yani bugünlerde tüm dünyanın dikkati ülkemize odaklanmış durumda. Aslında Azerbaycan'ın bu etkinliğe ev sahipliği yapması tesadüf değil.

Azerbaycan ekolojiye, çevrenin korunmasına her zaman özel önem vermiştir

Öncelikle Azerbaycan ekolojiye, çevrenin korunmasına, doğanın korunmasına her zaman özel önem vermiştir. Ülkemiz aynı zamanda yeşil enerjinin uygulanması alanında da önemli adımlar atıyor. Ayrıca 2024 yılının Azerbaycan'da "Yeşil Dünya İçin Dayanışma Yılı" ilan edildiğini de belirtmekte fayda var. Kısaca bugün Azerbaycan, insanlığın sağlığı, insanlığın geleceği adına atılan tüm adımların başında yer almakta ve ülkemiz bununla ilgili birçok girişimin başlatıcısıdır.

Bir diğer konu da Azerbaycan'ın uluslararası etkinliklere başarıyla ev sahipliği yapma deneyimiyle ilgilidir. Azerbaycan'ın dünya çapında önemli siyasi, bilimsel, kültürel ve sportif etkinliklere sıradan bir ev sahipliği değil, örnek bir ev sahipliği yapdığı tün dünyaya malum. Bu tür etkinliklerin her birinin ardından yabancı uzmanlar ve ülke başkanları, Azerbaycan'dan sonra bu etkinliğe ev sahipliği yapmanın zorluğundan bahsettiler.

Çünkü Azerbaycan ev sahipliği konusunda o kadar üst düzey bir örnek oluşturmuştur ki, bizden sonra gelenlerin bundan daha iyisini yapması zor olacaktır.

Azerbaycan COP29 organizasyonunda da dünyaya örnek oldu

COP29'un bu konuda tarih yazacağına eminim. Bu arada, etkinliğin açılış törenine katılan bireysel devlet ve hükümet başkanlarının görüşleri de söylenenleri doğruluyor.

Bunlardan sadece bir tanesinden bahsetmek istiyorum.

Örneğin Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda, iklim konferansı çerçevesinde gazetecilere verdiği demeçte, Polonya'nın Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın 29. oturumunun (COP29) organizasyon düzeyinden etkilendiğini söyledi. O, “Polonya'nın dünya zirvesini organize etme tecrübesi var. Bakü'de her şeyin mükemmel organize edildiğini söyleyebilirim” dedi.

Bu durumun bize "Azerbaycan COP29 organizasyonunda da dünyaya örnek oldu" demek için bir sebep verdiğini düşünüyorum.

Biz Türkler, tarihin başlangıcından günümüze kadar doğaya karşı duyarlı tavrımızla seçildik

 Diğer taraftan Türkler insanlığın başlangıcından bu yana toprağa, doğaya, çevreye olan ilgi ve özenleri, duyarlı yaklaşımları ile önde olublar. Burada Türk dünyasının meşhur destanı Kitabi Deda Korkut'tan (Korkut Ata) bir örnek vermek istiyorum.

Destanda “Toprağı ekmezsen korunmaya, korumazsan, ekemye değmez”denilir. Doğrudur, burada "korumak" bazen sadece "toprağı düşmanın silahlı bir saldırısından korumak" olarak değerlendirilmektedir.

Ancak atalarımızın "toprağı korumak" derken aynı zamanda toprağı erozyondan, selden, sudan, yabani hayvanlardan korumayı da kastettiklerini düşünüyorum. Yani, bu, toprağa kapsamlı bir yaklaşıma, sevgiye ilham veriyor ki, sonuçta genel olarak doğaya şefkatli bir yaklaşımala kendini gösterir. Kısacası biz Türkler, tarihin başlangıcından günümüze kadar doğaya duyarlı yaklaşımımız ve çevreye karşı duyarlı tavrımızla seçildik.

İki kardeş ülkede de çevrenin korunması, yeşil enerjiye geçiş yönünde önemli adımlar atılıyor

 Aynı zamanda bugün Azerbaycan ve Türkiye devlet başkanlarının öncülüğünde her iki kardeş ülkede de çevrenin korunması, ekolojik sorunların çözülmesi, yeşil enerjiye geçiş yönünde önemli adımlar atılıyor.

Şunu da belirtmeliyim ki, Azerbaycan ve Türkiye'nin bu yönde uyguladığı devlet politikasına Birinci hanımların da özel desteği var. Bu bağlamda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mihriban Aliyeva'nın ekoloji konusunda çok sayıda girişimlerinin olduğunu, Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Sayın Emine Erdoğan'ın başlattığı "Sıfır Atık Projesi" girişimini de belirtmekte fayda var.

Bu noktada şunu belirtmek isterim ki COP29’un başladığı gün yani 11 Kasım’da Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) çerçevesinde “Küresel İklim Krizinde Stratejik İletişim” temalı yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.

Birleşik Milletler (BMT) Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Sayın Emine Erdoğan'ın “Sıfır Atık Projesi” temelinde gerçekleştirilen bu yuvarlak masa toplantısında konuşmalarda çevre sorunlarına yaklaşımda ülkelerin yanı sıra bireylerin de aktif olması gerektiğine değinildi.

Çevrenin korunması da her vatandaşın dikkat etmesi gereken bir konudur

 Çünkü çevrenin korunması da her vatandaşın dikkat etmesi gereken bir konudur.

Bu konuda özellikle Türk dünyası Sivil Toplum Kuruluşlarının aktif olması gerektiğini düşünüyorum.

Buna dayanarak o yuvarlak masa toplantısında yaptığım konuşmada CASCFEN'in başkanı olarak biri bölgesel, biri uluslararası olmak üzere iki teklifte bulundum. Bu yazıda bu önerileri tekrarlıyorum.

Öncelikle Türkiye Cümhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı teşkilatında Türk Devletleri Teşkilatı ve Güney Kafkasya bölgesini kapsayan bir hareketin oluşturulmasını öneriyorum. Geleceğimizi düşünen tüm STK'lar, bilim insanları ve kamuoyunun temsilçileri gönüllü olarak bu hareketin içinde yer alsın. Baçkanlığını yaptığım CASCFEN'in ekolojik odaklı bir kuruluş olmasa da bu sürece gönüllü olarak katılmaya istekli olduğunu da belirttim. Kuruluşumuzun üyelerinin Azerbaycan'ın farklı şehir ve bölgelerinde çevrenin korunması yönünde adımlar attığını ve girişimlerde bulunduğunu belirtmek isterim.

Diğer önerim, bazı uluslararası bağışçı kuruluşlara. Maalesef bazı uluslararası bağış kuruluşları, bazı ülkelerde "konuşkan politikacılar" yetiştirmek için hâlâ büyük miktarda hibe ve fon ayırıyor. Ancak o kuruluşların bu adımdan vazgeçip çevre sorunlarının çözümüne daha fazla kaynak ayırmaları halinde insanlığa hizmet edeceklerini düşünüyorum.

 Azerbaycan STK'ları COP29'da oldukça başarılı faaliyet sergileyir

 Sivil Toplum Kuruluşlarından bahsetmişken, Azerbaycan STK'larının COP29'da oldukça başarılı faaliyet sergilediyini düşünüyorum. Liderliğini yaptığım Orta Asya ve Güney Kafkasya İfade Özgürlüğü Ağı'nın da içinde bulunduğu Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Forumu'nun pavyonu bugünlerde çeşitli uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu pavyon neredeyse 1 dakika boyunca hiç boş kalmıyor. Birbirinin yerini alan ve aynı zamanda küresel öneme sahip olayların yaşandığı bir yer haline geldi. Ayrıca diğer alanlardan temsilciler ve yabancı gazeteciler de bu pavyonu düzenli olarak ziyaret ediyor.

Yani Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı tarafından temsil edilen ve onun liderliğindeki Azerbaycan STK'larının bu konuda da başarılı faaliyet gösterdiğini düşünüyorum.

 

 

  •   Etiket
  •   Okuma Bu haber 414 defa okunmuştur.

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI