09-09-2024 11:32:58 Son Güncelleme: 09-09-2024 11:37:58

Prof.Dr. Erdem Uçar Yazdı: Yapay Zekayı Anlamak

Büyük miktarda verinin toplanması, depolanması, kullanılması ve biriktirilmesi yapay zeka gibi çağımız teknolojilerine...
Prof.Dr. Erdem Uçar Yazdı: Yapay Zekayı Anlamak

 

*Prof. Dr. Erdem Uçar

 

Büyük miktarda verinin toplanması, depolanması, kullanılması ve biriktirilmesi yapay zeka gibi çağımız teknolojilerine yön veren bir paradigmayı ortaya çıkarmıştır. Bu paradigma sayesinde sağlık, finans, güvenlik gibi sektörlere daha kolay yön verebilmekteyiz. Yapay zeka hayatın her alanındaki sektörlere yön verebilmek için de diğer teknolojilerle bütünleşik çalışmak zorundadır. Bunu yapabilmek için de kendi kapsamında disiplinler oluşturmuştur. Bu disiplinler nasıl mimar bir binayı oluştururken bir plana sadık kalıyorsa, bu alan da bilgisayar bilimlerinin içinde olduğu için yapay zeka mimarileri oluşturulurken metot ve algoritmalara başvurulur. Algoritmaları yaratan yapay zeka mühendisleri gerçek hayat problemlerine cevap bulabilmek için matematiğin büyülü dünyasının yanında özellikle somut dünya resmine de odaklanırlar. Odak noktasının somut dünya olması Tesla gibi sistemlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

 

Yapay zekada gizlilik, güvenlik, tarafsızlık gibi özellikleri sağlamak çok önemlidir. Bu konuda arzu edilen husus kullanılan uygulamanın o alana uyarlanabilirliğinin olmasıdır.

 

Yapay zeka sentetik olmayan veriyi sever. Çünkü onun öğrenmek istediği gerçek hayat ve insan hareketleridir. Dijital ortamda kişilerin paylaştığı verilere erişebildiği için buradan beslenir. Fakat, yapay zeka uygulamaları, sadece yetkili oldukları verilere erişmelidirler. Örnek olarak, bunun hakkında dolaylı olarak etkisi olsa da atılmış önemli bir adım kişisel verilerin korunması kanunudur. İnternet ve sosyal medyada özel ve tüzel kişilere ait bilgilerin paylaşılmasına yönelik bir adım olması bu mecraları kullanan yapay zekayı da kısıtlamaya yönelik olmuştur.

 

Güvenlik denince yapay zeka konusunda çekilmiş bir film olan “Terminatör” akıllara gelmektedir. Yapay zekanın ne kadar güvenilir olduğu her zaman tartışma konusu olmuştur. Çünkü insan düşüncelerine uygun şekilde tavsiyelerde bulunan yapay zeka araçları olumsuz taraflarımızı da taklit etmektedirler. Taklit etme konusunda güzel bir örnek olan chatbot (sohbet robotu) uygulamaları kullanıcıların sorularına cevap veren yapay zeka uygulamalarıdır. Chatbot gibi uygulamaların yaratıcıları taahhütlerde bulunsalar da kullanıcıların kullanım davranışları yapay zeka araçlarını güvenlik konusunda zorlamaktadır.

 

Tarafsızlık konusu özellikle dezenformasyon olan bir ortamda çok önemli bir husustur. Yapay zekanın doğru bilgiyi kullanıp gerçekleri yansıtacak şekilde hareket etmesi onu tutarlı karar vermeye yöneltecektir. Elektronik ticaret sitelerinde size doğru ürünlerin önerilmesi yapay zekanın alışverişiniz boyunca sizden doğru bilgiyi toplayıp ona göre karar vermesinden kaynaklanır.

 

Bilim ve Teknoloji gelişmeye devam ederken yapay zeka ülkelerin günlük hayatında gitgide etkisini arttırıyor. Bu konuda öncü ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’in yanı sıra Arap yarım adasındaki ülkeler de bu sürece uyum sağlama sürecine girmiş bulunmaktadır. Her ne kadar yaşam standartlarını yükseltmek amaçlı bir adım olsa da kontrolü insan dışında bir yapıya vermek-devretmek ne kadar güvenli ve sağlıklıdır tartışılır. Çalışmayan uzuvların gelişmediği gerçeği bize beynimizin yerine bir yapay aklın karar vermesinin insanoğlunun sağlığını uzun süreçte ne kadar etkileyeceğini düşündürüyor.

 

Gündelik hayata entegre olması halinde toplumsal değerlere uygun olması yapay zeka için gelecek bir tarihin tartışma konusu olsa da şimdiden Çin gibi ülkeler bu konularda adım atmış durumdalar. Siyasi konuların hassas olduğu ülkelerde yapay zekanın toplumun dinamiklerine etkileri ülke otoriteleri için bir numaralı tehdit veya fırsat olarak görülmektedir. Günümüz moda yapay zeka araçlarından büyük dil modellerinin kullanımı devleti yöneten otoriteleri bu alanda önlem almaya itmiştir. Yapılan çalışmalar dil modellerini oluşturan yapay zekanın nasıl kontrol altına alınacağı yönündedir.

 

Gündelik hayatın vazgeçilmezi ve ilginin odağı olan spor endüstrisi de yapay zekadan yararlanan alanlar arasındadır. Ne kadar göz zevkimize hitap etse de herhangi bir müsabakada fark edemediğimiz milyonlarca veri üretilmektedir. Yapay zekanın görevi, analizler yaparak bu verileri anlayacağımız şekilde bize aktarıp spor dallarının hayran kitlesiyle bağlantılarını güçlendirmektir.

 

Edebiyatta ve eğlence sektöründe yapay zekanın çalışanların yerine geçmesi uzun zamandır konuşulan ve tartışılan bir konu idi. Yapay zekanın William Shakespeare’i taklit edip benzer kalitede ürünler yaratması uzun zamanın konusuydu. Şimdi yapay zeka mizah konusuna da el atıp aktör ve komedyen benzeri mimikler sergilemekte. Yapay zekanın tüm dillerde hizmet sunması küreselleşen dünyada işini kolaylaştıracağa benziyor.

 

Tüm sektörlerdeki çalışanları düşündüren bir konu da yapay zekanın onların yerini alıp almayacağıdır. Elbet bazı meslek dalları yok olacak. Bu tarih boyunca böyle olmadı mı? Her endüstri devriminde bazı meslekler kayboldu bazı yeni meslekler de hayatımıza girdi. Yapay zeka çağında teknolojiye hükmeden meslekler ön plana çıkacaktır. Bu mesleklere şunları örnek verebiliriz: Yapay Zeka Mühendisi, İstem (Prompt) Mühendisi, Siber Güvenlik Analisti, Yapay Zeka Teknolojisi Uzmanı, Yapay Zeka Etik Sorumlusu gibi.  Her endüstri devriminin bir yok olanı ve bir yükseleni olacaktır. Artık bilişim teknolojilerini kendi akışlarına entegre etme işi sadece şirketlerin değil aynı zamanda kişi nezdinde özele sirayet etmiştir. Genel anlamda Web 4.0 dediğimiz kavram 21. yüzyılın iletişim ağı ve yapay zekanın en büyük kullanıcısı olarak görülmektedir. Bu iki kavramın el ele çalışmasının ekonomi üzerinde etkileri bazı gelişmiş ülkelerin gayrisafi millî hasılalarından oldukça fazladır. Bu noktada küreselleşmenin de etkisini göz önünde bulundurmak lazımdır.

 

Ekonomi kelimesinin yapay zekadaki büyük oyuncuları, bilgisayar donanımı olan ekran kartı üreticileri ve yapay zeka araştırma şirketleridir. Bahsi geçen donanımın ön plana çıkmasının nedeni yapay zekanın karmaşık işlemlerini kullanılan klasik donanıma göre daha hızlı yapması. Ekran kartının video oyunları endüstrisinde ve kripto para üretimindeki fonksiyonu da gözden kaçmamalıdır. Gelecek her ne kadar dijitalleşme ve onun ürünlerinde olsa da fiziksel boyut unutulmamalıdır.

 

Elon Musk gibi yatırımcıların yapay zeka alanında oyun kurucu konumunda olması çoğunlukla azim ve çok çalışmanın ürünü olarak görülse de yapılan yatırımların hayal gücüne dayalı girişimler olması günün sonunda ortaya çıkan ürünlerin yapay zekanın ne kadar ilerlediğini göstermektedir. Neuralink şirketinin insan beynine çip takıp belirli fonksiyonları kontrol etmesi bunun göstergesidir.

 

Yapay zekanın görünürde, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin tekelindeki teknolojilerle şekillendiği bilinse de bu konuda sadece yaptıkları atılımlarla değil yapay zekanın kullanımını kontrol amaçlı getirdikleri yasalarla da gündemde olan Avrupa bu teknolojinin yakın gelecekte kıtayı önemli derecede etkileyeceğinin farkındadır. Bu konuda büyük yapay zeka şirketlerinin önemli adımlar atması bekleniyor.

 

Günlük hayatımızdaki yeri büyüdükçe yapay zekanın potansiyel teşkil ettiği riskler de artıyor. “Deepfake” bu konuda üst sıralarda yer alan bir teknoloji. Bu teknolojiye erişim de gün geçtikçe git gide artıyor. Deepfake dezenformasyon kavramının yapay zeka tarafından kullanılan en gelişmiş aracı. Özellikle kişileri yönlendirmede etkileri büyük. Kamuoyunun yönlendirilmesinde de inandırıcılık olasılığının yüksek olduğu bir araç. Peki bir insanın yüzünü veya sesini klonlamak ne kadar orijinaline yakın bir çıktı ortaya koyuyor. Yapay zeka ne kadar sentetik olmayan bir veriden insanları öğrenirse o kadar…

 

Bir diğer risk ise yapay zeka ile gelen teknoloji bağımlılığı. İnsanlar yapay zekanın yeteneklerinin abartarak kendi yeteneklerini küçümsemekte ve bu yetenekleri kullanmayı terk etme eğilimindedirler. İnsanların birbiri ile konuşmak yerine kendilerini yapay zeka ile muhabbet ederken bulmaları analog dünyadan kopup dijital dünyaya geçişlerini hızlandıracaktır. Yapay zekaya olan bu aşırı güven duygusu belki de insan oğlunun benliğini yitirip kendi kendini tüketmesine yol açacaktır.

 

Yapay zekanın gelişimi açısından film sektöründe 2015 yılında gösterime çıkan “Fast and Furious 7” örnek verilebilir. Başrol oyuncularından Paul Walker vefat edince sahne çekimlerinde kardeşleri Cody ve Celeb’in yüzleri yapay zeka aracılığıyla filme aktarılmıştı. Kardeşlerin en benzer fiziksel özellikleri sentezlenerek gerçeğe yakın görüntüler ortaya çıkartıldı. O yıllardaki bu gelişme sektör için bir devrim haline gelmişti.

 

Dijital reklam dünyasının gözdesi olan CGI teknolojisi dünyaca ünlü markaların pazarlama hamlelerinin vazgeçilmezidir. CGI destekli reklamlar markalara hedefledikleri etkiyi yakalamalarını daha kısa sürede vadediyor. Tasarımcı Simon Porte’nin kendi moda markası olan “Jacquemus, Le Bombino” çantalarının Paris sokaklarında dolaştığı videoyu Instagram’da paylaştığında izleyicilerin gerçeklik algısını kırdı. Esasen 3D render ile yaratılan bu video oldukça ses getirmişti.

 

Oyun sektöründe ise yapay zeka ve Android robotları en çok konu alan oyun “Detroit: Become Human”dır. Ters psikoloji içerisinde işleyen bu oyun, robotların insanlardan öğrendiği duyguların olabileceğine yoğunlaşmakta. Süreç boyunca oyuncunun aldığı kararlar, insanlar ya da robotlar arasında seçimler yapmaya yol açmakta. İlerleyen yıllarda robotların dünyayı ele geçireceği tartışmaları sürerken bu oyunun çıkması yeni bakış açıları kazandırdı. Üstelik oyun sonunda yapılan anket ile oyuncuların robotlara karşı olan tutumları ölçülmektedir.

 

Yazımı sonlandırırken bu paradigma hakkındaki fikrim, kararların her ne kadar insan iradesiyle verilmesi her zaman tartışma konusu olduysa da yapay zekaya güven de bir o kadar tartışma konusu olacağa benziyor. Yapay zekanın insan zekasını geçmesi doğaya davranış şeklimizin yapay zekanın yakın zamanda bize göstereceği davranış şeklini de belirleyeceği görüşündeyim.

 

*Trakya Üniversitesi

 

  •   Etiket
  •   Okuma Bu haber 232 defa okunmuştur.

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI