Prof.Dr.Haluk Şahin Yazdı: Uğur Mumcunun Temel İlkesi: Olgulara Saygı

Prof.Dr. Haluk Şahin / İstanbul Bilgi Üniversitesi

Uğur Mumcu'nun siyasal ideolojisi tartışılabilir. Tam bağımsızlıkçılığı, anti-emperyalistiği vb. demode bulunabilir. Ancak, Mumcu' nun düşüncelerine karşı çıkan birilerinin Mumcu'nun gazeteciliği üzerinde ahkâm kestiklerini görünce kan tepeme siçriyor.

Çünkü bunu kötü niyetle yapıyorlar, konuyu incelememişler, üzerinde düşünmemişler. Sırf laf sokuşturmak için bir şeyler söylemek zorunda hissediyorlar kendilerini.

Bir defa, Uğur Mumcu çok yönlü bir insandı. (Dikkat: Bu, "tutarsızdı" anlamına gelmiyor!) Hukukçu Uğur, akademisyen Uğur, polemikçi Uğur, araştırmacı/soruşturmaca gazeteci Uğur ve köşe yazarı Uğur, şu anda aklıma gelen beş Uğur...

Uğur bu beş boyutta da üretmekle birlikte, beşinin de ayrı kuralları olduğunu bilir, o ayrımlara özen gösterirdi.

Dikkat edin: Haberlerini muhabir gibi yazıp haber olarak yayınlarken haberciliğin nesnellik kurallarına uyar; buna karşılık, Gözlem köşesinde gerekirse öznel görüşlerini sert kelimelerle ifade eder, muhataplarını tiye alır, param parça ederdi.

Muhabir olarak kaynak saydığı her çeşit insanla konuşmadan yazmaz, ama polemiklerinde kimi insanlarla bir daha konuşmayacak duruma düşmekten çekinmezdi.

Hukukçu ve akademisyen yanı ona dosyalı ve sistematik olarak çalışmayı öğretmişti. ANKA deneyimi, Altan Öymen gibi bir ustanın yanında, içindeki muhabiri eğitti; delişmen zekâsı ve afacanlığı polemikçi yanını keskinleştirdi. Edebiyatçılarla yakınlığı onu iyi yazmaya zorladı,

Muhabir ve köşe yazarı Uğur'u çok farklı üsluplarına rağmen birleştiren şey "olgulara" saygıydı. Uğur a göre bir muhabirin en önemli görevi, ucu nereye giderse gitsin, kendi ideolojisine uysun uymasın, olguları ortaya çıkartmaktı. Olguların kendi başlarına devrimci ve dönüştürücü bir yanı olduğuna inanan kışaktandı o da.

"Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz" derken kastettiği bilgi "olgu"lardı. Somut gözlemler, istatistikler, bilimsel raporlardı.

Düşünceler, yorumlar, spekülasyonlar değil, çıplak olgular: Kim kiminle arkadaştı? Kim ne kadar para kazandı? Rakamlar ne dedi? Böyle şeyler...

Doğru olgulara dayanmadan ve olgulara saygı göstermeden bir yere gidilemeyeceğine inanıyordu. O yüzden, Uğur’un görüşlerini yanlış bulsanız bile, yazılarında kullandığı olgulara karşı çıkamazsınız. Çünkü onlar doğrudur.

“Olgulara saygı” mesleğin misyonuna saygının ilk adımı idi onun için.

Katledilişinin 18.yılında olduğu gibi 32.yılında da onu acıyla anmamızın bir nedeni de bu olsa gerek. Olgulara saygı kalmadığı, her şey bir alet olarak görüldüğü için misyon da yerlerde sürünüyor.