02-02-2025 22:05:23

Mustafa Muharrem Yazdı: Kentin Zamanı Zamanın Kenti

Modern dünyanın bütün birikimini sunan kentte biz hangi zamanı yaşıyoruz?
Mustafa Muharrem Yazdı: Kentin Zamanı  Zamanın Kenti

 

Mustafa  Muharrem / Şair-Yazar                                              

Modern dünyanın bütün birikimini sunan kentte biz hangi zamanı yaşıyoruz ?

Takvimin gösterdiği tarih ile ne kadar uyumluyuz acaba? Acaba bir kent içinde birbirinden farklı algıları, farklı düşünüş biçimlerini, farklı tutum ve duruşları fişekleyen kaç zaman kıvılcımı geziyor kol kola; ya da biri birlerini hiç tanımadan? 

Bir kent, akranı olduğu takvimin emrine girebilirse, tarihle birlikte yan yana yürümeyi başarabilirse yaşanılanın, şimdiyi ortaya koyan itilimin kanlı canlı, nefes alıp veren gövdesi haline gelir. Hayat bu gövdenin o zengin serüvenlerine, deneyim imkanlarına göre kendini taşır herkese. Herkes ve her şey  bu omurgaya bitişiktir çünkü.            

Kent, zamanın çok arkasında ve hayli uzağındaysa, orada bulunanlar ayrı tarih koridorlarında yürüyor, ayrı çağ bloklarında parçalanarak  yaşıyor demektir bu. Akışını bir an bile durdurmayan zamanın acaba hangi kıyısına takılmış; hangi kayalarına rastlayarak karaya oturmuş ve tarih dışılığa saplanmıştır bu insanlar; tahlil etmek hayli zor.             

Öyle ya; kentin bir yakasında geçerliğini hissettiren, egemenliğine kimsenin itaat kusuru işlemediği zaman, öncenin ya da sonranın karşı tezi ise, buradan bir tarih ortaklığı yakalanabilir mi? Elbette hayır. Merkezi hakim çağ ile senkron sancısı çekmez ve erişilmiş sürecin bütün imkan serileriyle hayat eşiklerini yukarılara çıkarmışken çevresi çok arkalara düşmüş bir zaman diliminin grafiklerine kelepçelenmiş bir kentte, tarih müşterek kod olma vasfını yitirmiştir. Zamanlararası örneklemeleri fiili bir durum olarak içselleştiren ve aynı göğü paylaşmasına rağmen ulaşılmış tarih aşamasını bölüşümde cimri davranan kentler için takvimin hükmü yoktur.           

Batı’nın endüstrileşme akabinde tutturduğu insan normalleri düzeyi, toplum kesimlerini sadece yasalar önünde eşitlemekle kalmayıp bunun ötesine de geçebildiği için sınıfsal çatışma doktrini çürümeye yüz tuttu. Post-modern açılımla bürokratik sanayi toplumunun ürettiği tıkanmayı aşma çabasındaki Batı, kentlerde ‘zaman’  bilincini somut bir hayat ritüeline dönüştürebildiği, bütün iç çelişkilerini aynı ‘tarih’ hizasına sokarak denk seviyelerde üleştirilmiş çağ payları ile besleyebildiği ölçüde demokrasiyi bir mümkünlükler vaadi halinde bırakmadı. Benzemezlikleri ve ötekileşme potansiyellerini katılım tabanına oturtarak demokrasi kültüründen  modern kenti ve modern hayatı üretti.

Evrensel kronolojiyle yan yana yürüme hakkı verilmemiş bir kentte, insanların birlikteliğinin kolektif teyidini hangi ilke, hangi bağ, hangi paradigma yapabilir; gerçeklik kıvamına getirebilir? İnsanları tarih şeridinin birbiriyle düşünüşte,duyuşta ve perspektifte kavgalı herhangi ayrı bir kesitine, bir dönemine kilitlenmiş bir kentte serbest dolaşımı engelleyen kalın ve sarp duvar, zamanın ta kendisi değil midir? Çoktan müzedeki yerini alması gereken alışkanlıklar, ölçütler, refleksler hala kentte kol gezerken, hatta nöbet tutar ve nüfuz bölgelerini pençesinde kıvrandırırken herkesin ve her kesimin aynı zamanın sularında yüzdüğünü kim, nasıl söyleyebilir?            

Bir kentin saati ve takviminin aynı rakamsallığı ilan etmesi, aynı sayılarla bir zaman tanımlamasına gitmesi evrak düzenini kolaylaştırabilir ama hayatın da, insanların da aralarına konmuş çağ sınırlarından serbestçe geçebilmeleri anlamı taşımaz. Yüzyılla akranlık, çağ ile yaşıtlık sağlanmamışsa, insanlar, hayatlar ve alanlar ayrı tarihlerin ipoteğinden kurtarılamamışsa, o kentte zaman karmaşası giderek akıl kamaşmasına evrilir. Oysa kent, bütün kutuplarıyla aynı ‘zaman’ bloku içinde bir vakit ilişkileri algı müşterekliği örgütlenmesidir.   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

              

  •   Etiket
  •   Okuma Bu haber 153 defa okunmuştur.

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI