17-02-2025 00:51:34

Öğr.Gör. Muhittin Gümüş Yazdı: İnsan

Yaşadığımız evrende yaratılmışların en mükemmeli olan insanın fiziksel özelliklerinin yanı sıra ruhsal halleriyle bir bütünlük içinde olması..
Öğr.Gör. Muhittin Gümüş Yazdı: İnsan

 

Öğr.Gör. Muhittin Gümüş  / Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi                       

Yaşadığımız evrende yaratılmışların en mükemmeli olan insanın fiziksel özelliklerinin yanı sıra ruhsal halleriyle bir bütünlük içinde olması beklenir. İnsanın dilini (language), aklını, fiziksel yeteneklerini, becerilerini, mizacını, karakterini, bilişsel ve duyuşsal niteliklerini bir bütün hâlinde ele aldığımızda yine insanın kendisini tarif etmiş oluruz.

Sayılan niteliklerin her bireyde farklı biçimlerde ve düzeylerde olması insanî niteliklere ters değildir. Her bilim alanının birer insan tanımı vardır. Klâsik felsefeye göre insan “düşünen bir varlık” tır. Antropoloji insanı “homo sapiens” olarak tanımlanır. Diderot “İnsan; hisseden, düşünen, dünya üzerinde özgürce dolaşan, hükmettiği bütün diğer hayvanların başında görünen, toplum içinde yaşayan, sanatı ve bilimi icat eden, kendine özgü iyilik ve kötülüğü olan, kendine efendiler oluşturan ve kanunlar yapan, vs. bir varlık.”(C. Altun, 2022 ) diye tanımlıyor.

İnsanı diğer canlılardan ayıran üç önemli nitelik, doğuştan sonraki hayatın ilk aşamasında görülür:

1. Dik yürüme,

2. Dil,

3. Düşünme.

Bunların üçü de bir yaşını doldururken sosyal çevrenin yoğun etkisi altında oluşur, bu sosyal çevrenin yardımı ve uyarıcılığı olmadan tam insan olmaya doğru gelişme başarılamaz. İnsan doğumundan ölümüne kadarki süreçte etkilendiği kültürel çevrede edindiği bilgi, beceriyle birlikte kültürel etkilenmeler sonucunda gelişir ve belirli seviyeye gelir.

“Kültürel birikim kalıtsaldır; ancak bu biyolojidekinden farklı bir kalıtsallıktır. Biyolojide kalıtsal geçiş, döllenme sırasında gerçekleşir; ana-baba özellikleri üreme hücrelerindeki genler aracılığıyla yavruya geçer. Kültürel kalıtsallığa gelince, bunun aracı eğitimdir, toplumsal hayata dayanan geniş anlamda bir eğitim. İnsanı insan yapan bazı değerler ve o değerleri tanımlayan kavramlar vardır. İnsan olmanın temel unsurları da diyebileceğimiz olguları daha iyi anlamak için A. Boggs (aktaran Yıldırım;2014)

“Olduğun yerde durmak, hızla değişen dünyada en hızlı geri gitme yoludur.” biçimindeki görüşünü iyi kavramak gerekir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellikler olarak; güçlü zekâsı, üstün düşünme kabiliyeti, sınırsız öğrenme gücü, içgüdüsel davranışlarının azalmış olması ve konuşma yeteneğini vurgulayabiliriz. Bunlar, aynı zamanda bir insanı diğer insanlardan da ayıran önemli faktörlerdir. Kavramlar, her bilim alanında kendi tanımını bulur. İnsan; tıp alanında fizyolojik bir yapı, sosyolojide toplumun bir üyesi, psikolojide farklı bir benlik sistemi ve yaratıcılığın unsuru, ekonomide sistem içinde bir birim, teolojide Tanrı’nın yarattığı en mükemmel canlı, antropolojide kültürün işlediği bir varlık sayılmaktadır. Dilbiliminde insanın kendisi değil onun dili ve dille ilişkisi bütün boyutlarıyla ele alınır. İnsanın en önemli temel özelliği okuma yazma öğrenmeden önce dinlemeyi, konuşmayı öğrenmesidir. Ömür denen uzun yolculuk içinde zekâsı, düşünme ve öğrenme yeteneği aracılığıyla kısa zamanda sahip olduğu konuşma becerisini geliştirir. Çocuk, okul çağına girdiği kısa zaman içinde okumayı ve yazmayı öğrendikten sonra da anlama ve anlatma becerilerini geliştirmede hızlı bir sürecin içinde bulur kendini. Çocuğun sözcük dağarcığı oluştururken ve geliştirirken duyduğu sözlerin veya okuduğu edebî ya da edebî olmayan metinlerin etkisini, katkısını ve işlevini tespit etmek dil psikolojisinin araştırma alanına girmektedir. “Metinler hem okuma becerisinin hem de sözcük dağarcığının geliştirilmesini sağlayan materyallerdir. Türkçe öğretiminde temel ders materyallerinden biri metindir. Hatta Türkçe eğitiminin büyük ölçüde metne dayandığını söylemek yanlış olmaz. Çünkü dil öğrenmek; kelimelerin, kurallar çerçevesinde bir araya gelerek oluşturduğu dünyayı görmek, tanımak, anlamak, değerlendirmek, hissetmek, bu dünyada yaşamaktır” (Demir ve Açık, 2011: 56).

Edebî metinler dil öğretiminin vaz geçilmez araçlarından biri olmakla birlikte insanda edebî ve estetik düşünme, öğrendiği dilin kurallarına uygun güzel ve etkili konuşma becerisi kazanmanın da aracıdır...

Sevgi Allah'a....

  •   Etiket
  •   Okuma Bu haber 245 defa okunmuştur.

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI