29-12-2024 23:10:27

Prof.Dr. Bilal Sambur Yazdı: Modernlik, Şehir Ve Yalnızlık: Yalnızlık Modern midir?

İçinde yaşadığımız zamanı, modern olarak niteliyoruz. Daha önceki tarihsel dönemlerde hiç yaşanmamış...
Prof.Dr. Bilal Sambur Yazdı: Modernlik, Şehir Ve Yalnızlık: Yalnızlık Modern midir?

 

Prof. Dr. Bilal SAMBUR / Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

İçinde yaşadığımız zamanı, modern olarak niteliyoruz. Daha önceki tarihsel dönemlerde hiç yaşanmamış büyük değişimleri ve dönüşümleri ifade ettiği için modernlik kavramını, içinde bulunduğumuz zaman için kullanıyoruz. Modernite kavramıyla, rasyonelleşmeyi, şehirleşmeyi, küreselleşmeyi, bireyselleşmeyi, sekülerleşmeyi, ve dijitalleşmeyi ifade ediyoruz. Modernite sayesinde aklı keşfettik ve kullandık. Modernite sayesinde din ve kutsal adına siyasete, topluma ve devlete hükmeden otoritelerden ve kurumlardan kurtulmanın bilincine vardık. Modernite sayesinde devasa şehirler kurduk ve insanlığın büyük bölümü şehirli oldu. Modernite sayesinde özgünce ve özgürce kendi tercihlerimizle kendimiz olmanın, hak, akıl ve özgürlük sahibi birey olmanın bilincine ve imkanlarına kavuştuk. Modernite sayesinde dil, din, kültür, cinsiyet, coğrafya ve kültür sınırlarının ötesinde bütün insan toplumlarına çok kısa sürede ulaşma, bağlanma ve bağlantı kurma imkanlarına kavuştuk. Dijitalleşme denilen teknolojik gelişimle beraber hayatımızın her alanı varoluş, bilgi ve değer ölçeklerinde radikal değişimlere uğradı.Modernite olarak yaşadığımız şey, rasyonelleşmedir, şehirleşmedir, globalleşmedir, bireyselleşmedir ve dijitalleşmedir. Modern zamanda yaşadığımız, fakat modern olmayan şey, yalnızlaşmadır.

Modernite, bir yalnızlık ve atomizasyon anlatımına ve kurgusuna indirgenemez. Günümüzde bir yalnızlık ve atomizasyon durumunun yaşandığı bir gerçekliktir. Yalnızlıktan ve atomizasyondan moderniteyi sorumlu tutmak, moderniteyi suçlamak büyük bir yanılgıdır.İnsanın yalnızlığı kurgusu ve anlatısı üzerinden moderniteye saldıran zihniyet, modern dışı ve karşıtı olan, yüz yıllar önce oluşturduğu akıl dışı, şehir olgusuna yabancı, bireyin özgürlüğünü inkar eden, kutsal adına varlığa, bilgiye ve değere tahakküm etmeye çalışan modern dışı ve karşıtı hegemonik, otoriter ve totaliter bir ideoloji anlamına gelmektedir.

Modern öncesi dönemde de yalnızlık, yalıtılmışlık ve atomizasyon vardı.Modern öncesi dönemde akıllarını kullanmaya cesaret edemeyen insanlar, küçük yerleşim yerlerinde basit metotlarla icra ettikleri tarım ve ticaretle geçinmeye, savaşlarda hayatlarını kaybetmeye, efendilerine hizmet etmeye, dini ve siyasi otoritelerin her dediğini kayıtsız şartsız kabul etmeye, siyasal ve sosyal hayattan dışlanmaya, farklı kültürleri bilmemeye, dünyanın farklı bölgeleriyle ilişki kurmamaya mahkumdular. Modern şehir hayatının karşıtı, modern olmayan kapalı, kof, ve köleci nitelikte köylü bir hayattır. Modernite bireyi, akılla, şehirle, küreselleşmeyle, dijitalleşmeyle bilimle, teknolojiyle, hukukla, sekülerlikle, demokrasiyle güçlendirmiş, ona aktif birey olmanın yollarını açmıştır.

Modern anlamda şehir, bireyin güçlendiği bir mekandır. Burada farklı yaşam tarzlarıyla, geçim yollarıyla, ilişki biçimleriyle, bilgilerle ve kurumlarla tanışan birey için şehir, modernliği ve medeniyeti temsil eden bir cazibe merkezidir. Baştan çıkarıcı fırsatlar sunan cezbedici şehir yaşamının beklenilmeyen ve öngörülmeyen sonuçlarından birisi şehir yalnızlığı denilen haldir.Milyonlarca insanı barındıran büyük metropollerin içinde yaşayan kişilerin kendilerini yalnız hissetmesi, çok şaşırtıcı ve sürpriz bir durumdur. Şehirde insanların hissettiği yalnızlığı fark etmek kolay değildir. Kalabalık şehirlerde kendini yalıtılmış ve yalnız hissetme açmazı, salgın haline gelmektedir. Yalıtılmışlık ve yalnızlık hali, büyük şehirlerde giderek yayılmaktadır. Yalıtılmışlık ve yalnızlık, günümüzün derin salgınıdır.

Yalnızlık, bağımlılık yapmaktadır. Kendi durumlarını yalnızlık ve yalıtılmışlık hali olarak ifade eden insanlar, sigaraya, uyuşturucuya, hazır gıdaya bağımlı olmak gibi bu hallerine de bağımlı hale gelmektedirler. Yalnızlığın ve yalıtılmışlığın bağımlısı olma hali, kişilerin, çevreleriyle sağlıklı ve sahici ilişkiler kurmasına engel olmakta, onların gerçeklikle ilişkisini koparmakta ve onların kendi içlerine kapanmasına, körelmesine ve koflaşmasına yol açmaktadır.

Günümüzün şehirlerinde herkes, sonu gelmeyen bir koşuşturmanın, telaşın ve yoğunluğun içindedir. Şehirdeki yoğunluk ve koşuşturmadan dolayı bireyler, yapay bağlantılar kurmakta, derinliği, anlamı ve işlevi olmayan etkileşimler, ilişkiler ve ilgiler geliştirmektedirler. Şehirdeki yalnızlık ve yalıtılmışlık hali, insanın tek kalması ve etrafta insanın olmaması durumu değildir.Şehirdeki yalnızlık ve yalıtılmışlık hali, kurulan yüzeysel bağlantıların ve ilişkilerin yapay, yüzeysel ve yabancılaştırıcı niteliklerinden dolayı insanda birlikte birarada olma ve yaşama doyumu sağlayamamasının sonucudur. Şehirdeki yalnızlık ve yalıtılmışlık salgını, diğer insanlarla kurulan ilişkilerin niceliksel azlığından değil, niteliksel yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Kişiler, şehirde sahici ilişkiler, bağlar ve bağlantılar kurabilecekleri zamana, akla, mekana, duyguya ve düşünceye yeterince sahip değildirler. Yalnızlık ve yalıtılmışlık açmazı, modern şehrin değil, insanın yapısal açmazıdır. İnsanı yalnızlaştıran ve yalıtan şehir ve modernite değil, insanın kendi sefaletidirr. Sahici anlamda şehirleşemeyen ve modernleşmeyen kişi, yalnızlaşır, atomize olur ve izole olur.Şehirdeki yalnızlık, şehirdeki insani sefalettir.

Modern öncesi ve sonrası dönemin cemaat hayatı,insanın yalnızlık durumunu ortadan kaldırmamıştır. Bireysel hayat stiline sahip olmak, yalnızlaşmanın sorumlusu ve suçlusu değildir. Tarikat ve cemaatler gibi modern olmayan yapılar, insanların modern şehir yaşamından kaçarak sığınabilecekleri güvenli ve gerekli yapılar değillerdir. Tarikat ve cemaat gibi modern ve şehirli olmayan yapılar, insanın aklını, şehirliliğini, bilimini, bireyselliğini ve düşüncesini ve ilişkilerini köretltmekte, koflaştırmakta ve köleleştirmektedir. Sahici anlamda bireysel varoluşunu gerçekleştirmeye çalışan insan, şehirde bilimin teknolojinin, sanatın, özgürlüğün ve çeşitliliğin imkanlarını kullanarak yalnızlık ve yalıtılmışlık halinin üstünden birliktelik duygusu ve kapasitesini geliştirmek suretiyle gelebilir.

Şehirde yalnızlık ve yalıtılmışlık halinden kasıt, şehirde meydana gelen hiçbir aktiviteye katılmamak ve gerçekleşen bütün ilişkilerden geri çekilmektir.Şehir hayatının aktivitelerinden ve ilişkilerinden kişinin kendini dışlaması ve geri çekmesi, yalıştılmışlık sarmalı dediğimiz duruma neden olmaktadır. Yalnızlığa ve yalıtılmışlığa karşı bağışıklığı güçlü olmayanlar, şehirden ve modernlikten kaçarak kendilerini yalnızlık bağımlılığının kurbanları haline getirmektedirler. Modernliği, bilimi, teknolojiyi, şehri, dijitalleşmeyi, sekülerleşmeyi, bireyselleşmeyi, yalnızlık bağımlılığına karşı bağışıklığımızı güçlendiren kaynaklar olarak kullanabiliriz. Yalnızlık ve yalıtılmışlık sarmalını modern şehir yaratmamaktadır. Modern şehirden kaçmak, kkendini modern şehrin dışında veya gerisinde tutmak gibi çabalar, tutumlar ve duruşlar, verimli, dinamik ve yaratıcı değildirler. Yalnızlık ve yalıtılmışlık sarmalının aşılmasının çözümü, yine modern şehirde saklıdır.Modern şehrin derinliklerine girdikçe, modern şehir hayatını sonu gelmeyen bir macera tadında yaşadıkça, yalnızlık sarmalından çıkıp kendini diğer insanlarla gerçekleştirme şeklinde bir doyum yolunun önü açılabilir.

Modern şehir, pasifliğin, ataletin ve tatilin yeri değildir. Modern şehir, insani ve sosyal girişimciliği zorunlu kılan bir yerdir. İnsani ve sosyal girişimcilik sayesinde bireyler, insani bağlantıları, birliktelikleri ve bağlanmaları sağlayabilirler.İnsanlar, felsefe, sanat, edebiyat, kültür, ekonomi, insani yardım, çevre ve hukuk alanlarında sosyal girişimci olmalıdırlar. Şehirde girişimcilik yoksa, yalnızlık vardır. Birlikte yapacakları sosyal girişimler sayesinde bireyler, kendilerini birbirlerine bağlı ve bağlantılı hissedebilirler. Yalnızlık ve yalıtılmışlık sarmalına karşı çözüm, insani girişimcilik kapasitesinin ve yeteneğinin geliştirilmesidir.

  •   Etiket
  •   Okuma Bu haber 348 defa okunmuştur.

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI