Kıymetli YolcuTV Haber okuyucuları,
Bu hafta ki yazımı kaleme almak için YolcuTV Haber kanalını incelerken bir videoya denk geldim. Dost Meclisi başlığı altında bir video kaydı. İŞÇİDER Başkanı (İşçi Haklarını Koruma Derneği) ile yapılmış bir söyleşi. Söz konusu söyleşiyi dikkatlice izledim, tüm okuyucuların izlemesini de öneririm. Gerçekten nefis bir söyleşi olmuş. Çok güzel konulara, cesur açıklamalar yapılmış. Söyleşi tarihi 03 Kasım 2023. Yani söyleşinin üzerinden bir yıldan fazla süre geçmiş. İlgili videoyu benim izlediğim gün izlenme sayısı bir yılda 155 idi. Sadece 155. Halbuki o denli bilgilendirici ve nitelikli bir video ki. Ülkemizde maalesef büyük bir sorun var. Nobel ödüllü tıp doktorumuz Aziz Sancar’ ın instagram takipçi sayısı 380 bin. Kara para aklamadan kırk yıl hapis cezası ile yargılanan Dilan Polat’ ın instagram izleyici sayısı 6 milyon 900 bin. Durum böyle olunca ülkede bir liyakat, adam sendecilik, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, aman ben kendimi kurtarayım da durumu söz konusu. Ama bu bakış açısı maalesef ülkenin en kötü dönemlerinden birini getirdi yurdumuza ve benim de katıldığım görüş “bunlar daha iyi günler, daha kötülerini de göreceğiz” ya da “kötü günler bitti, daha kötü günler sırada” yaklaşımı. Bu değerlendirmeye nereden geldim;
Bu hafta içerisinde Samsun’ da devletin Kredi ve Yurtlar Kurumu yurdunda kalan 22 yaşında bir genç binanın altıncı katından atlayarak intihar etmiş. Şu an intihar sebebi olarak belirtilen konu; gencin bir kamu pozisyonunda istihdam edilebilme maksadı ile intihar etmeden üç gün önce girdiği mülakat sınavında işe alınan aday olmamış olması. Halbuki bu sürecin ön aşaması olan Kamu Personeli Seçme Sınavı’ nda o kadroya alınan adaydan daha yüksek puan almış. İntiharın genel olarak tek bir sebebi olmaz. Bardağı taşıran son damla olayı olur. Yani insan hayatında olumsuzluklar birikir, birikir. Kişi öyle bir noktaya gelir ki; insan ruhu üzerinde artan söz konusu yük “artık ben bu yükten sadece ölüm meydana gelirse kurtulabilirim” intibaı yaratır. Bu tablodaki kişi intihar eylemini gerçekleştirir. Bu noktada kadınlar en sık ilaç içerek intihar ederler ancak ilaç içerek intihar edenlerin hayatta kalması mümkündür. O sebeple ölüm meydana getiren intihar girişimlerinde öne çıkan intihar metodu kadınlarda ası, erkeklerde ateşli silah yaralanmasıdır.
Burada söz konusu gencin tam olarak intihar sebebini bilmiyorum. Ancak intihar öncesi ilgili genç durumu izah eden bir video kaydı ya da yazılı not bırakmış olabilir. O sebeple soruşturma merciileri gencin intiharına neyin sebep olduğunu daha iyi bileceklerdir. Burada benim asıl üzerinde durmak istediğim konu şudur;
Ülkemizde usulsüzlükler, adam kayırmalar ve yasadışı para kazanma konuları yeni hususlar değil. Ancak halihazırda iktidarda olan söz konusu yönetimde sayılan bu olumsuzluklar zirve yapmış vaziyette. Ben hangi kurumda, ne tür uygunsuzlukların meydana geldiği hususunda pek çok dava dosyasında bilirkişilik yaptım. Durum böyle olunca da konu hakkında dava dosyaları üzerinden önemli bilgilere sahibim. Burada kötü olan şu; halk bu gelişmeler karşısında sessiz, çaresiz, mırıldanmaktan öteye bir şey yapamaz vaziyette. Halbuki bu olumsuz tablo ülke geleceğini, hayatlarını ve umutları çalmakta. Bu sebeple Sivil Toplum Kuruluşları vasıtası ile bu uygunsuzlukların üzerine gidilmeli ve aktif tutum alınmalı. Ama en başta bilgisini verdiğim videoya gelince; iş hayatı ve işçi sorunları ile ilgili önemli bilgiler aktaran Dost Meclisi videosunun bir yıl içerisindeki izlem sayısı 155. Halbuki saçlarına dolar ve euro ile bigudi yapıp, bunu sosyal medyada yayınlayan fenomenin izlem sayıları milyonlar. Durum böyle olunca da maalesef ülke olarak başımıza daha kötü şeylerin gelmesi kaçınılmaz. Sosyologların bu tür toplumsal gelişimlerin neden ve ne şekilde bu biçimde geliştiğini araştırmasını öneririm. Ve bu tespitler ile ilgili yazılar yazar ya da videolar çekerlerse az kişi de olsak muhakkak bir kesim tarafından izlenip, takip edileceğini taahhüt ederim. Tüm bu çabaların birikimi ile de ülke karınca süratinde kuyu kazarak esenliğe kavuşacaktır. Bu noktada yaratıcının ülkemizin akıbetini olumlu etsin temennimden başka da elimden bir şey gelmiyor maalesef.
Bir daha ki hafta görüşmemiz temennim ile.
Yorumlar (0)