Yolcu Tv Haber

Merhabalar değerli yolcutvhaber dostlarım. Uzun zaman oldu görüşmeyeli. Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik… madem yolcuda yazıyoruz ozaman yollar bizimdir dedik gittik… Neyse bakalım gitmeyi bilen gelmeyide bilsin değil mi ama…

Gitmeler gelmek için değildirde ya ne için olacak. Gittigeldi gittigeldi derken bizimde nasibimiz varmış ve nihayet geldim yanınıza…

Bu hayattada herşey gitti geldi gitti geldi yapıyor valla…

Dünya bir gidiyor bir geliyor

Savaşlar bir gidiyor bir geliyor

Baharlar bir gidiyor bir geliyor

Kanun bu galiba… Ne diyelim adına dostlar, gittigeldi kanunu diyelim bari.

Ya laf lafı açıyor, gitti geldi derken, ülkemizdede herşey çok hızlı şekilde gittigeldi kanunundan nasibini alıyor. Alıyor ki hemde nasıl.

Dolar altın gittigeldi yapıyor

Vatandaşlar sokaklarda gittigeldi yapıyor

Öğrenciler dedeler herkes gittigeldi yapıyor… O kadar ki malesef ‘Allah korusun’ toprak bile fazlasıyla gittigeldi yapmaya başladı.

En tehlikeli gittigeldi yapanda toprağın yaptığı galiba…

Birkaç gündür oluşan depremler yüreğimizi ağzımıza getiriyor. Ülke olarak fazlasıyla acı yaşadık. Ve yaşamayada devam edeceğiz galiba. O kadar ki bilim adamları insanlar yöneticiler herkes herşeyi söylüyor. Deprem olacak, olmayacak, oldu, olmadı, söylüyorda söylüyor söylüyorda söylüyor…

Yaa bizlerin çenesi bile gittigeldi kanunuyla çalışıyor belliki…

Ne diyelim bizde karınca kararınca gittigeldi kanunu çerçevesinde birşeyler demeye çalışıyoruz. Allah yardımcımız olsun ama artık durma zamanı değil. Hareket zamanı. Zararın neresinden dönersek faydamıza. Malum gittigeldi kanununun yoğun yaşandığı bir coğrafyada bulunuyoruz. Bu depremleri atlatsak bile ya sırada gelecek depremleri ne yapacağız. E artık yeterin dostlar yüreklerimiz bile gittigeldi yapıyor. Dünya bir gidiyor bir geliyor dedikya az önce. Bu gittigeldi depremleri en sıkıntılı olanları maalesef. Bu stresle nereye kadar, gidip gelemeyeceğiz stresten mazallah. Biran önce dünya standartlarında uygulamalara geçilmesi gerekiyor bizden nacizane bir uyarı dostlar. Son Dem’de Ortak akıl ile derhal çözüm yollarına başvurmamız faydamıza olacak. Ortak aklı başarabilir miyiz bilemiyorum ama diğer seçenek daha vahim…

Son dem’de ya ortak akıl, istişare, kardeşlik yada…

Allah tin suresinde ne diyordu…

1. Tîn’e ve zeytûn’a andolsun.(1)

2. Sinâ dağına andolsun,

3. Bu güvenli şehre (Mekke’ye) andolsun ki,

4. Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.

5. Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.

6. Ancak, iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar için devamlı bir mükâfat vardır.

7. (Ey insan!) Böyle iken, hangi şey sana hesap ve cezayı yalanlatıyor?

‘Biz gerçekten insanı en güzel şekilde yarattık’ diyor. Bence bu ayet herşeye yeterde artar. Ortak aklı kurup sorunlarımızı çözemeyecek miyiz hâlâ… E çözemezsek sonrasındaki ayette insanın aşağıların aşağısına indireleceğinden bahsediyor. Sonrasındada iman edip Salih amel işleyenlerin mükafatlanacağını söylüyor…

Ortak akıl ile istişare ile liyakat ile bütün sorunlarımızın çözüleceğini söylüyor(büyük alimler daha ayrıntılı kavram gücüyle daha farklı değerlendirmelerde bulunurlar kesinlikle).

Yahu Tin ve zeytun demişken… yani incir ve zeytin. İki farklı tür olan ağaçlar bile ortak akıl geliştirip birbirlerine yardım ediyor. En güzel biçimde yaratılan insanlar neden yapamasın…

E nasıl oluyor ağaç birbirine yardım eder mi… Ediyor ama… Hatta şöyle ediyor.

Günlerden bir gün yolumuz dağlardan tepelerleden bağlardan bahçelerden geçti. Etrafta zeytinlikler var ve yanlarında incir tarlaları. Zeytin incir zeytin incir hep böyle…

Allah Allah nedir bunun sırrı heralde toprak buna müsait diye düşündüm. Ama nasıl bişeyse garip bir durum gözüme çarptı. Zeytin ve incir yan yana olmayan tarlarlarda ağaçlar kötü kuru bakımsız yapraksız gözüküyorlardı.

E dedim kendi kendime… Toprakla ilgili bir konu olsa böyle olmaz. Yoldan geçen birine sordum bilmiyor. Ozaman bi bakalım dedik araştırdık. Ama sonucu görünce ben şok…

Gerçekten çok büyük bir olay…

İnsanlar bile kardeş olamazken bitkiler ağaçlar çoktan kardeş olmuş, (belkide daha doğrusu ezelden beri kardeşiliğni hiç bozmamışlar)…

Nasıl mı? Farklılıklarını kabul edip yardımlaşarak.

Ağaç deyip geçmeyin, zeytin belli bir aya gelince çiçek yaparmış. Bu çiçeklerede sinekler böcekler vb haşeratlar gelirmiş. Tam bu noktada incir imdada yetişiyor dostlar…

Zeytinin zorda kaldığını gören incir kendi içinden bal damlatırmış. Bu balları gören aç sineklerde incire saldırırmış. İncir feda ediyor kendini bir bakıma. Ama asıl mucize şu, incir ballarını yiyen sinekler zehirlenip ölüyormuş.

Hasbinallahuvenimelvekil…

Ağaçların kardeşliğine bakar mısınız.

Ve böylece Yanlarında incir ağacı olan zeytinlikler tertemiz verimli olurken. İncir ağacı olmayan zeytinlikler böyle güzel olamıyor…

Allah ayette ‘incir ve zeytine andolsun’ diyor…

Bizde ağaçları bari taklit edip ortak akıl ile istişare ile birlik beraberlik ile yaşamayı öğrenebilirsek nede güzel olur. Şu küçücük dünyada hepimiz birbirimize muhtacız.

Öğrenemezsek zamanın çıldırtıcılığı içinde malesef kaybolacağız, kayboldukça batacağız, battıkça dahada kaybolup dahada batmaya devam edeceğiz. Ve nihayetinde aşağıların aşağısında gitmeye devam edeceğiz.

Velhasılkelam herşeyin gittigeldi yaptığı gibi bizde nihayet gittigeldi yapıp geldik yerimize. Dostlar en güzeli bütün olumsuzları ve acıları ve farklılıkları bir kenara bırakıp

Savaşlara

Ayrışmalara

Acılara dur diyelim ve Dünyayı gerçekten barışın hüküm sürdüğü bir bahçe yapalım.

Bana şimdi yine müsade dostlar yolcu yolunda gerek, kısa süre sonra döndüğümde görüşmek dileğiyle…