Tapduk Emrem sırrı…

Onun sözleri “İlâhî”dir. Bunu iyi anlayalım.  Ne demek ilâhî (?) Hakk’a ait söz demektir.  Sözün “ilâhî” olduğu yerde nefisten, benlikten eser yoktur.  İlahî nefes, kelamın kemalidir.  İşte bu Türkçeyi vahiyle tanıştıran büyük gönül eri, artık müessis bir şahsiyet olarak kendinden sonrakilerin üslup babası olmuştur.  Ne yazık ki kırk sene hizmete talip olamayan ve çağın hızına […]

A+
A-

Onun sözleri “İlâhî”dir. Bunu iyi anlayalım. 

Ne demek ilâhî (?) Hakk’a ait söz demektir. 

Sözün “ilâhî” olduğu yerde nefisten, benlikten eser yoktur. 

İlahî nefes, kelamın kemalidir. 

İşte bu Türkçeyi vahiyle tanıştıran büyük gönül eri, artık müessis bir şahsiyet olarak kendinden sonrakilerin üslup babası olmuştur. 

Ne yazık ki kırk sene hizmete talip olamayan ve çağın hızına yetişemeyip irfan yolunun hakkını veremeyen biz mirasyediler içinden artık Türkçe’nin Yûnusları çıkmaz oldu. 

Temennimiz yeni Yûnus’lar çıkmalı ve bu irfani geleneği güncellemelidir. 

Bu sadece kelam sahasında değil, belki her türlü dijital sahada da olmalıdır. 

Niye bir Yûnusça sinema dilimiz olmasın, animasyon dilimiz olmasın, telefon dilimiz olmasın… 

Yûnus’un aşk ve irfan dili günümüzde her sahada yeniden ilham kaynağımız olabilir. 

“Niyazî’nin dilinden Yûnus durur söyleyen” diyen Mısrî’den adapte ederek söyleyelim:

“Çocuk oyunlarımızın, sinemamızın, senaryolarımızın, romanlarımızın, hikayelerimizin, tiyatrolarımızın dilinden Yûnus durur söyleyen” niye demeyelim ki?

 

TAPDUK EMRE NİYÂZI

 

Erenler dertliyiz dermân isteriz

Himmet pîrimizden fermân isteriz

Cemâle yolcuyuz Rahmân isteriz

Destûr niyâzımız hemrâz isteriz

Tapduk eşiğinde pervâz isteriz

 

Yolcuyuz katremiz ummâna akar

Nûr-ı Hak sivâyı nâr olup yakar

Hizmetimiz Hakk’a dost bir Allah yâr

Destûr niyâzımız hemrâz isteriz

Tapduk eşiğinde pervâz isteriz

 

Erenler, yolumuz muhabbet yolu

Elden ele geçer sâkîden dolu

İçmeyen bir yudum cân bunda ölü

Destûr niyâzımız hemrâz isteriz

Tapduk eşiğinde pervâz isteriz

 

Âşıkız sâkîmiz şîrîn sözlüdür

Devrânımız Hak’tır şeştâr sâzlıdır

Destinde Süleymân mührü gizlidir

Destûr niyâzımız hemrâz isteriz

Tapduk eşiğinde pervâz isteriz

 

Erenler dergâhı, kırklar makâmı

Def eder huzûra gelen her gamı

Al ele sâkîden sen de iç câmı

Destûr niyâzımız hemrâz isteriz

Tapduk eşiğinde pervâz isteriz

 

Erenler bu kervân Ankâ’dan gelir

Yürür Kaf’tan Kaf’a o Ha’dan gelir

Noktayı fehmeden cân Bâ’dan gelir

Destûr, niyâzımız hemrâz isteriz

Tapduk eşiğinde pervâz isteriz

 

Bize Tapduklular derler meydânda

Tapduk’u ararız her nefes cânda

Merd-i Hudâ olan kalmaz yabanda

Destûr niyâzımız hemrâz isteriz

Tapduk eşiğinde pervâz isteriz

 

Mustafa kuluyuz kurbâna geldik

Aşk için biryâna, hem yana geldik

Devrân istemeye meydâna geldik

Destûr niyâzımız hemrâz isteriz

Tapduk eşiğinde pervâz isteriz

 

Mustafa Tatcı

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir