Kuruluşunun 15. yılında 6 Kasım 2024 tarihinde Bişkek’te düzenlenen Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” temalı Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) On Birinci Zirvesinde liderlerin çok önemli mesajlar vermeleri yanı sıra zirvesinin sonrasında çok önemli konularda da karar alınmış olması Türk Birliğine olan inancı daha da artırmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Zirve’de Türk dünyasının yetiştirdiği büyük fikir adamı, ömrünün milletinin terakkisine adayan, “Ceditçilik Hareketinin” lideri ve “Tercüman-ı Ahval-ı Zaman” gazetesinin kurucusu İsmail Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, işte birlik” şiarına yer veren hatıra parası takdim etmesinin sembolik değer kadar Türk Dünyasının birliğini için çalışan ve aynı zamanda reformist bir bakış açısına sahip Gaspıralı İsmail Beyin düşüncelerine de dikkat çekilmiştir. Zaten Zirvenin temasının “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon” olarak belirlenmiş olması da İstanbul Zirvesiyle yeniden yapılanan TDT’nin nihai hedefi sadece Türk Kültürünün ortak şemsiyesi olmak değil, Türk Birliğine doğru emin ve güçlü adımlarla yol almak şeklinde yeniden şekillenmiştir. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Prof. Dr. Ali Fuad Başgil’in “muvaffakiyet için önce irade lazımdır” sözünü vurgulaması da Türk Birliğine gidecek yolun tesisi ve gerekli adımların atılması hususunda liderlerin güçlü bir iradeyi ortaya koyduklarını anımsamaktadır.
Türk Birliğinin teorik temelleri çok eski dayanmakta ve tarih sayfalarında çok sayıda bu konuda verilen ciddi mücadelelere ve fedakârlıklara rastlanmaktadır. Başka bir ifadeyle Türk Birliğine gidecek yol büyük meşakkatlerle doludur. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasında bu hususu şu ifadelerle dile getirmiştir: “Erdoğan’ın “Bugünlere engelleri aşarak geldik ama hala katetmemiz gereken ciddi mesafe var. Önümüzdeki dönemi Türk Dünyası Yüzyılı yapmak için tüm gücümüzle çalışacağız.”. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de konuşmasında “Şu anda dünyada artan tehditleri göz önünde bulundurarak, savunma, güvenlik ve savunma sanayi alanlarındaki işbirliğimiz büyük önem taşımaktadır. Son dönemde, hukuk-koruma ve güvenlik organlarımız arasındaki işbirliği daha da genişlemiştir.” sözleriyle Türk Birliğinin sağlanması için de TDT’nin uluslararası alanda yeni bir aktör olarak rol alması, savunma ve güvenlik alanında daha yoğun işbirliği yapması ve ekonomik entegrasyonun sağlanması gerektiğini vurgulamıştır. Netice-i kelam, Zirve’de Devlet Başkanları, Türk Dünyasında işbirliğinin derinleştirilmesi ve zenginleştirilmesi ile Türk Devletleri arasındaki dayanışmanın TDT çerçevesinde arttırılması yönündeki kararlılıklarının altını çizmişlerdir.
Bişkek Zirvesinde çok önemli kararlar alınmıştır. Tüm bu kararlara değinmek elbette bu yazının kapsamını aşmaktadır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:
– Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Türk Yeşil Vizyon belgesinin kabul edilmesi,
– Bişkek’in 2025 yılı Türk Dünyasının Dijital Başkenti olarak ilan edilmesi,
– Türk Dünyası Şartı,
– TDT Daimi Temsilciler Yönetmeliği,
– TDT Bayrağının kabulü,
– Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a “Türk Dünyası Ali Nişanı” ve Nobel ödüllü Profesör Aziz Sancar’a “Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü” takdim edilmesi
– TDT Üye Devletlerinin Hükümetleri arasında Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşmasının imzalanması,
– TDT Üye Devletlerinin Merkez (Ulusal) Bankaları Konseyi’nin kurulmasına ilişkin Mutabakat Zaptının imzalanması,
– TDT Üye Devletleri arasında Uzayla İlgili Faaliyetlere ilişkin Mutabakat Zaptı,
– TDT “Büyük Türk Dili Modelinin” geliştirilmesine ilişkin Mutabakat Zaptının imzlanması,
– TDT Sivil Koruma Mekanizmasının Kurulmasına ilişkin Anlaşmanın imzalanması,
– Türk Yeşil Finans Konseyi kuruluş anlaşmasını imzalanması.
Zirve sonrasında yayınlanan Bişkek Bildirisinde çok önemli hususlara değinilmiş, Türk Devletleri arasında her alanda işbirliğinin derinleştirilmesi üzere atılacak somut adımlar üzerinde görüşbirliği sağlandığı ifade edilmiştir. Bişkek Bildirisinde yer alan birkaç hususa değinmekle yetinip, söz konusu bildirinin tamamının okunması siz değerli okurlara tavsiye edeceğim. Bişkek Bildirisinde aşağıdaki hususlar ön plana çıkmıştır:
– Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma ve Digital Gelecek konularına odaklanılması,
– Türk Devletlerinin ortak bir geleceği kucaklaşmaya yönelik müşterek çabaların temelini oluşturan ortak tarih, dil, kültür, gelenek ve değerlerin önemsenmesi,
– Türk Devletlerin kaydettiği dikkat çekici siyasi ve sosyo-ekonomik ilerlemenin takdirle karşılanması,
– Türk dünyası çıkarlarını etkileyen bölgesel ve uluslararası konularda TDT çerçevesinde istişarelerin devamı,
– Türk Dünyasında daha derin işbirliği ve eşgüdümünün destelenmesinin yanısıra bölgesel ve uluslararası araneda Türk Dünyasının değer ve çıkarlarının desteklenmesi,
– Ticaret, Turizm, ulaştırma, yatırım ve bölgesel bağlantısallık girişimlerinin teşvik edilmesi ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmasına yönelik ortak sorumluluğa işlerlik kazandırılması.
Bildiride “Türk Devletleri” yerine birçok yerde “Türk Dünyası” kavramının kullanılması yine bazı yerlerinde “Türk Birliği” kavramının tercih edilmesi tesadüfi bir kulanmış olmadığı, bilinçli bir tercih olduğu kanaatini taşımaktayım. Diğer taraftan Bildiride Üye Devletler arasında ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi için finans, dijital ve e-ticaret, fikri mülkiyet, tarım, sanayi, bilim, teknoloji ve yenilik, sürdürülebilir turizm, sağlık yönetimi ve eğitim gibi çeşitli alanlarda ortak pazarların oluşturulması konusunun özenle vurgulanması, buradan sağlanacak başarının Türk Birliğinin temel taşlarını teşkil edeceği kanaatindeyim.
Yorumlar (0)