Uyuşturucu Kullanımını Meşrulaştıran Zihinsel bir Savunma: Nötrleştirme

Nötrleştirme tekniği, bireylerin kendi etik veya ahlaki değerleriyle çelişen davranışlarını rasyonelleştirmek ve kendilerini suçluluk duygusundan korumak için kullandıkları psikolojik bir savunma mekanizmasıdır. Bu teknik, özellikle suç, bağımlılık ve anti-sosyal davranışlar bağlamında sıkça gözlemlenir. Bireyler bunu bir savunma mekanizması olarak hayatına son derece doğal bir biçimde yerleştirir. Suçu meslek haline getirenler ise nötrleştirme tekniği bile isteye […]

A+
A-

Nötrleştirme tekniği, bireylerin kendi etik veya ahlaki değerleriyle çelişen davranışlarını rasyonelleştirmek ve kendilerini suçluluk duygusundan korumak için kullandıkları psikolojik bir savunma mekanizmasıdır. Bu teknik, özellikle suç, bağımlılık ve anti-sosyal davranışlar bağlamında sıkça gözlemlenir. Bireyler bunu bir savunma mekanizması olarak hayatına son derece doğal bir biçimde yerleştirir. Suçu meslek haline getirenler ise nötrleştirme tekniği bile isteye hayatlarına bilinçli olarak dahil ederler. Sykes ve Matza tarafından geliştirilen bu teoriye göre, bireyler nötrleştirme yoluyla kendi eylemlerini haklı göstererek, vicdani rahatsızlıklarını azaltır ve yanlış olanı doğruymuş gibi görmeye başlarlar. Buna inanırlar ve yakın çevrelerine de inandırmak için her şeyi yaparlar.

Bağımlılık, bireyin fiziksel ve psikolojik sağlığını tehdit eden bir süreçtir. Ancak birçok bağımlı, bu zararlı alışkanlığına devam edebilmek için kendi içinde çeşitli gerekçeler üretir. Yani bilinçli olarak yalan söylerler. Uyuşturucu kullanımını rasyonelleştirmek ve içsel çatışmaları hafifletmek adına kullanılan nötrleştirme teknikleri, bağımlılığın sürdürülmesini kolaylaştırır. Bu teknikler, bireyin suçu veya ahlaki sorumluluğu hissetmesini engelleyerek, kullanımını devam ettirmesi için psikolojik bir rahatlama sağlar. Nötrleştirme tekniğinin 5 aşaması vardır, bağımlıların bu aşamaları uyuşturucu kullanımını sürdürmek için nasıl manipüle ettiklerini örneklerle inceleyelim:

1. Sorumluluğu Red (Denial of Responsibility)

Bağımlılar genellikle içinde bulundukları durumu kendi iradeleri dışında gelişen bir süreç olarak görme eğilimindedirler. Kendilerini bir kurban olarak göstererek, uyuşturucu kullanımlarının kendi kontrolleri dışında olduğunu iddia ederler.

“Benim suçum değil, arkadaşlarım yüzünden başladım. Onlar beni bu ortama sokmasaydı, asla içmezdim.”

“Ailem çok baskıcıydı, bu yüzden rahatlamak için kullanıyorum. Onlar yüzünden bu hale geldim.”

2. Zararı Red (Denial of Injury)

Bağımlı bireyler, uyuşturucu kullanımının kendilerine veya çevrelerine zarar vermediğini iddia ederek, eylemlerini meşrulaştırırlar.

“Ben kimseye zarar vermiyorum, sadece kendime zarar veriyorum, bundan kime ne?”

“Alkol kadar zararlı değil, zaten herkes bir şekilde bağımlı, bir şeylere tutunuyor. Benimkisi de bu.”

3. Mağduru Red (Denial of the Victim)

Bu teknikte birey, kendisini uyuşturucu kullanımından dolayı mağdur olarak görmez ve eylemini haklı çıkaracak bir neden sunar.

“Uyuşturucu yasağı gereksiz, insanlar istediği gibi yaşamalı. Bu benim özgürlüğüm.”

“Devlet bize düzgün bir gelecek sunsaydı, uyuşturucu kullanmazdım. Hayatta kalmak için başka çarem yoktu.”

4. Kınayanları Kınama (Condemnation of the Condemners)

Bağımlılar, kendilerini eleştirenleri suçlayarak ve onların eksikliklerini vurgulayarak kendilerini haklı çıkarmaya çalışırlar. Toplumu, ailesini veya kanunları suçlayarak dikkatleri kendi sorumluluklarından uzaklaştırırlar.

“Beni yargılayanların çoğu da bağımlı ama onlar kahve içiyor, sigara içiyor, ben ise farklı bir şey yapıyorum. Farkımız ne?”

“Polisler bile rüşvet alıyor, siyasetçiler yolsuzluk yapıyor. Onları eleştirmeyenler beni mi eleştirecek?”

5. Daha Yüksek Bir Amaca Başvurma (Appeal to Higher Loyalties)

Bağımlılar, uyuşturucu kullanımını haklı göstermek için daha büyük bir neden sunduklarında bu tekniği kullanırlar.

“Ben aileme destek olmak için uyuşturucu satıyorum, hapisten çıktım kimse bana iş vermedi, onların geçimini sağlamak zorundayım.”

“Arkadaşlarımın yanında dışlanmamak için içiyorum, yoksa beni kabul etmezler.”

Nötrleştirme teknikleri, bağımlılıkla mücadelede en büyük engellerden biridir. Çünkü bireyler bu savunma mekanizmalarına sığındıkça, değişimi ve tedaviyi reddederler. Bağımlılıkla mücadelede çalışan uzmanların, bireyin kendi rasyonelleştirmelerini fark etmesine yardımcı olması gerekir. Danışmanlık süreçlerinde, bağımlının gerçeklerle yüzleşmesini sağlamak, onun nötrleştirme tekniklerini bırakmasını kolaylaştırır. Örneğin, “Kimseye zarar vermiyorum.” diyen birine, ailesinin yaşadığı travmayı göstermek, “Sistem adaletsiz.” diyen birine, sağlıklı ve temiz bir hayat kuran insanları örnek göstermek etkili olacaktır. Nötrleştirme tekniğini ısrarla kullanan bir bağımlının iyileşmesi maalesef başlamaz. Bağımlılıkla mücadelede başarı, bireyin kendini kandırmayı bırakıp, değişim için sorumluluk almasıyla başlar. Nötrleştirme tekniklerini aşmak, bağımlılığın en büyük prangalarından birini kırmak demektir.

5 aşamayı anlatırken verdiğimiz örnek cümlelerin daha iyi anlaşılması için bir bağımlı üzerinden meseleyi somutlaştıralım; “Mert, yüksek tempolu bir işte çalışan başarılı bir reklamcıdır. İş baskısı, uzun çalışma saatleri ve rekabet ortamı nedeniyle ara sıra kokain kullanmaya başlar. Zamanla bu alışkanlık bağımlılığa dönüşür. Ancak Mert, nötrleştirme teknikleri sayesinde kullanımını sürdürmeye devam eder. ‘Zaten herkes stresini bir şekilde atıyor, ben de böyle rahatlıyorum.’ diyerek zararı reddeder. Kendini suçlu hissetmemek için ‘Başarıya ulaşmak için bu tempoya ayak uydurmalıyım, başka türlü bu sektörde tutunamam.’ diyerek daha yüksek bir amaca başvurur. Ailesinin ve arkadaşlarının endişelerine karşı ‘Beni eleştirenler de sigara ve alkol kullanıyor, farkımız ne?’ diyerek kınayanları kınama tekniğini kullanır. Uyuşturucu nedeniyle yaşadığı sağlık sorunlarını görmezden gelir ve ‘Her şey benim kontrolümde, bağımlı değilim, istediğim zaman bırakırım.’ diyerek kendini kandırmaya devam eder. Ancak bu nötrleştirme süreci, onun gerçeklerle yüzleşmesini ve bağımlılığıyla mücadele etmesini geciktirir.”

Bağımlılıktan kurtulmanın ilk adımı, bahaneleri bırakıp gerçeklerle yüzleşmektir. Ancak nötrleştirme, bağımlının hem bilinçaltında işleyen bir savunma mekanizması hem de çaresizlik içinde geliştirdiği bir rasyonalizasyon sürecidir. Kişi, suçluluk duygusundan kaçınmak ve bağımlılığına devam edebilmek için bu bahanelere sığınır. Fakat gerçeklerden kaçmak bağımlılığı sona erdirmez, sadece onu daha derine kök salar hale getirir. Özgürleşmenin tek yolu, nötrleştirme perdesini aralayıp hakikatin ışığıyla yüzleşmektir.

 

Önceki

Sonraki

Benzer Haberler

Yorumlar (0)

YORUM YAZ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir