Kaydediliyoruz…

Gerekli gereksiz her bilginin kaydedildiğini düşünün ne kadar karışır düşünceler.

İnsan için verilmiş en büyük nimetlerden biridir unutmak... Fakat bu da nasıl oluyorsa bazen gerekli olan bilgi unutulurken bazen de unutmamız gereken bilgiler bir türlü hafızamızdan kaybolmayarak bizleri rahatsız eder.

İnsanoğlu yaptığı her şeyi kaydedip kaybolmasını önlemeye çalışır. Bilgisayar dünyası ilk zamanlarda o kadar az şeyi o kadar maliyetli bir şekilde kaydediyordu ki birçok bilgisayarda HDD bulunmamaktaydı.

Üniversite yıllarında bilgisayarlar için önce sistem disketini takıp sistemi çalıştırır daha sonra da çalışma disketini takıp çalışmalarımıza başlardık. Sonra HDD takılı bilgisayarlar yaygınlaştı ve günümüzde artık bozuk para büyüklüğünde, dünyanın dijital bilgisini içine kaydedebildiğimiz SSD HDD ler mevcut.

İlk duyduğumda nasıl olabilir, o kadar bilgiyi nereye kaydediyorlar ki dediğim “Kiramen Katibin “ meleklerini artık daha rahat anlayabiliyorum.

İnsanoğlu her yere yerleştirdiği kameralar aracılığıyla dünyanın görüntüsünü kaydedebiliyor. Kaydedilen bu görüntüler daha sonra rahatlıkla kullanılarak birçok vakanın çözümlenmesine fayda sağlamaktadır.

Hasılı insanlık geliştikçe anlaşılmaz olan birçok husus rahatlıkla anlaşılır hale gelmektedir.

Şu an çok anlayamadığım diğer bir husus eminim ilerleyen zamanda hatta belki de günümüzde teknolojik olarak açıklanabilir hale gelecektir.

O da “Şam yöresinde bulunan Süleyman (a.s.)’ın yanına Melike’nin tahtı göz açıp kapayıncaya kadar getirildi.” Hadisesi acaba sadece görüntüsü mü geldi yoksa
fiziki olarak da nakil mümkün olacak mı acaba?

Benim fikrim fiziksel olarak da naklin mümkün olacağı yönünde Allahu Alem…

Selam ile…